Manisa, Ege Bölgesi'nde yer alan bir şehirdir. Tarihte, Magnesia adıyla bilinmektedir. Birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış şehir tarihi mekanları ve doğal güzellikleriyle de gelenleri etkilemektedir. Kuruluş tarihi hakkında net bir bilgi mevcut değildir.
Coğrafi konumu ve aynı zamanda verimli topraklarıyla her zaman cazip bir yer olmuştur. Osmanlı döneminde şehzadelerin gönderildiği sancaklardan biridir. Bu özelliğiyle de önemli bir şehirdir. Son derece zengin bir tarihe sahiptir. Manisa'da gezilecek yerler çok fazladır.
1. Spil Dağı
Manisa ile özdeşleşmiş yerlerden biridir. Spil dağı, tarihi bakımdan oldukça zengin bir dağdır. Mitolojide, Kybele, Tantalos, Pandereos ve Niobe ile ilgili öykülerde Spil'in adı geçmektedir. Spil Dağı eteklerinde bereket tanrıçası Kybele'nin rölyefi, Tantal Kalesi kalıntıları, Niobe Ağlayan Kaya burada yer almaktadır. Bununla beraber, Bizans Dönemi'nden kalma Magnesia Kalesi'nin kalıntıları da Spil Dağının zenginlikleri arasında yer almaktadır. 1969 yılında milli park olarak ilan edilmiştir.
Bitki örtüsü ormanlık olduğu için doğal bir güzelliğe sahiptir. Herkesçe bilinen ünlü Manisa Lalesi ya da diğer adıyla Spil Lalesi bu dağda yetişmektedir. Bunların yanı sıra; burada yaban atları ve diğer yaban hayvanlarını görmek de mümkündür.
Nefes kesen manzarası görenleri büyülemektedir. Panoromik olarak Manisa kuşbakışı manzarası, İzmir Körfezi, Yunt Dağları ve Aliağa Körfezi görülebilmektedir. Spil dağını ziyaret edenler için dağ evleri konaklamalar mevcuttur.
2. Kuladokya Kula Peri Bacaları
1. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Yağmur, rüzgar ve kar gibi doğal olaylar sonucunda yüzeyin aşınmasıyla ortaya çıkmıştır. Kapadokya Peri Bacalarına kıyasla daha genç bir görünüme sahiptir. Kuladokya Kula Peri Bacaları, tabiat alanıdır. Kula'ya 16 km uzaklıkta olup Burgaz Köyü civarında yer almaktadır. Bir doğa harikası olan bu tabiat alanı gizemiyle de görenleri etkisi altına almaktadır. Son derece büyüleyici bir havaya sahiptir.
3. Divlit Yanardağı
Divlit Dağı, 750 metre yüksekliğindedir. Dünyanın en büyük tektonik çukurlarından biri olan Gediz Oluğu üzerinde yer alır. Manisa şehrini ziyaret edenlerin uğrak yerlerinden biridir. Yamacında yer alan Çakallar köyü terk edilmiştir. Bu köyün yer aldığı tepe, Kula volkanizmasının en genç oluşumudur.
Divlit yanardağının en dikkat çeken özelliklerinden bir tanesi de; burada bulunan ayak izleridir. Bu ayak izleri; günümüzden 10-12 bin yıl önce yaşamış olan insanlara aittir. İnsanı harete düşüren ve ilgisini çeken ayak izleri görülmeye değerdir.
4. Manisa Kalesi
Manisa kalesi, Spil Dağı kuzey yamacında yer alır. Günümüze yalnızca kalıntıları gelebilmiştir. İç ve dış olmak üzere iki ayrı bölümden oluşan kalenin inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Yalnızca Bizans Döneminde iç kalenin onarılmış olduğu ve dış kalenin surlarla çevrildiği bilinmektedir. Manisa Kalesi, on üç kuleden oluşan bir kaledir. Kaleden tüm şehir manzarasını izlemek mümkündür. Bu özelliğiyle turistleri kendine çekmektedir.
5. Manisa Müzesi
III. Murat'ın 1558 yılında yaptırmış olduğu Muradiye medresesi 1937 yılı itibariyle Manisa Müzesi olarak hizmet vermektedir. Çok fazla sayıda eserin sergilendiği müze görülmeye değerdir. Eski medeniyetlerden kalma yüzlerce eser müzede sergilenmektedir. Heykeller, objeler büstler ve tarihi eserler dikkat çekmektedir.
Müzede yer alan Hazine Odası da ziyaretçilerin ilgi odağıdır. Osmanlı dönemine kadar uzanan sikkeler ve antik çağdan kalma birçok farklı eser yer almaktadır. Müzede sergilenen eserlerin yanı sıra müze binasının tarihi dokusu da oldukça etkileyicidir. Yıllara meydan okuyan müze binası ziyaretçilerini kendisine hayran bırakmaktadır.
6. Sultaniye Külliyesi
Kanuni Sultan Süleyman'ın Manisa şehrinde sancak beyi olarak bulunduğu dönemde inşasına başlanmıştır. Külliye, Hafsa Sultan tarafından yaptırılmıştır.1522 yılında inşası tamamlanan külliye, cami, imarethane, sıbyan mektebi, darüşşifa, hankah ve hamamdan oluşmaktadır.
Külliyenin en önemli özelliklerinden biri 16 yy. dönemi Osmanlı mimarisini yansıtmasıdır. Son derece sade bir mimariye sahiptir. Kesme taş ve tuğladan yapılmış beş yüz yılık eser, iki minarelidir.
7. Sardes Antik Kenti
Salihli ilçesinde bulunmaktadır. Sardes Antik Kent, M.Ö 1300 yılında kurulmuştur. Lidya Kral Mezarları, en önemli tarihi yapılar arasında yer alır. Aynı zamanda Roma Dönemine ait başka antik kentler de mevcuttur. Tarihi doku ziyaretçileri büyülemektedir.
8. Kybele Kaya Kabartması
Kybele, o dönemde herkes tarafından tapılmış bir ana tanrıçadır. Kybele Kaya Anıtı'nın M.Ö 13.YY. da yapıldığı düşünülmektedir. Düz bir kaya üzerine oyulmuş olarak betimlenmiştir. Anıt, yaklaşık olarak sekiz metreye on metre ölçülerindedir. Günümüze gelene kadar çeşitli tahribatlar yaşamış olduğu için bazı noktaları bugüne ulaşamamıştır. Kabartma üzerinde Hititlere ait izlerde görülebilir. Oldukça yaşlı olan bu eser her ziyaretçinin görmesi gereken bir eserdir.
9. Ağlayan Kaya
Halk arasında ağlayan kaya adıyla bilinmekte olan Niobe, Spil dağının hemen girişinde yer almaktadır. Kayalık, donmuş ve ağlayan bir kadın heykeline benzetilir. Kaya adını hüzünlü ve mitolojik bir hikayeden almaktadır.
Niobe, on iki çocuk sahibi bir kadındır. Niobe, Kral Zeus' un karısı olan Tanrıça Leto kendisiyle dalga geçmektedir. Leto, kendisiyle dalga geçen ve sürekli olarak çocuklarıyla övünen bu güzel kadından intikam alır. Çocukları olan Artemis ve Apollon 12 gümüş okla Niobe 'nin bütün çocuklarını öldürür. Niobe acılar içindedir. Durmadan göz yaşı döker. Tanrı Zeos ona acır ve Niobe' yi taşa çevirir. Dramatik bir efsaneye sahip kaya yıl içinde yüzlerce turisti ağarlamaktadır.
10. Kurşunlu Kaplıcaları
Kurşunlu kaplıcaları, şahane bir vadide yer almaktadır. Manisa Salihli ilçesinde yer alan kaplıcalar şifa kaynağıdır. Birçok derde deva olarak hizmet vermektedir. Doğayla iç içe olan kaplıcalar turistlerin ilgi odağıdır.
11. Süreyya Tabiat Parkı
Süreyya Tabiat Parkı, yeşil ve mavinin buluştuğu yer olarak tanımlanmaktadır. Ulaşımın kolay olduğu park, doğal güzellikleri barındırmaktadır. Piknik alanları da mevcut olduğu için ziyaretçiler piknik yaparak bu doğal güzelliğin keyfini çıkarmaktadır.
12. Kula Evleri
Manisa'nın meşhur kula evleri de ziyaretçilerin dikkatini çekmektedir. Kula evleri, 18 yy. Osmanlı mimarisinin izlerini taşımaktadır. Manisa merkezde yer alan bu güzel evler iki katlı yapıdadır. Klasik türk evleri tipinde olup sokakları süslemektedirler. Ayrıca, kula evlerinin iç dekorasyonları da Osmanlı mimarisine uygun düzenlenmiştir. Manisa ziyaretinde bulun turistlerin fotoğraf çekimlerinde kula evleri sıklıkla tercih edilir.
13. Kız Köprüsü
Kız köprüsü Salihli ilçesinde yer alır. Köprünün tarihine ilişkin kesin bir bilgi yoktur. Köprüde köprüyü kimin yaptığına ya da ne zaman yapıldığına dair bir işarette yer almaz. Ancak; köprünün mimari özelliklerinde Osmanlı izleri göze çarpmaktadır.
14. Alaşehir Philadelphia (St. Jean Kilisesi)
En önemli eserlerden bir tanesidir. Ege Bölgesi'nde bulunan havarilerden Ioannes adına yapılmıştır. Kilisenin en önemli özelliklerinden biri de; Hristiyanlığın ilk çağlarında inşa edilen yedi kiliseden biri olmasıdır. Bu özelliğiyle adeta turistlerin uğrak noktasıdır.
Kilise, Roma dönemine aittir. Tapınak kalıntıları, kuzey eteklerde tiyatro ve Bizans döneminde yapılmış olan sur eklemelerine sahiptir. M.S VI. Zamandan kalma bir eserdir. Kilisenin doğu kapısı ve aynı zamanda surları en önemli eserler arasında sayılmaktadır. Yıl içinde yüzlerce ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir.
15. İvaz Paşa Camii
Manisa Karaköy semtinde yer alan cami, 1484 yılında İvaz Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Cami, tek kubbeli ve tek minarelidir. Cami, zengin mimarisi ile gelenleri büyülemektedir. Caminin içinde yer alan ahşap minber süslemeleri ve çiniler mükemmel bir işçiliğe sahiptir.
16. Muradiye Camii
Manisa Sultaniye ilçesinde yer alan Muradiye cami, Mimar Sinan eseridir. Mimar Sinan, doksanlı yaşlarında, Muradiye caminin projesini çizmiştir. Ancak; caminin tamamlanmasını görememiştir. Caminin inşası, Mimar Sinan'ın öğrencileri tarafından tamamlanmıştır. Cami, genel olarak Osmanlı mimarisinin özelliklerini yansıtmaktadır.
17. Yeni Han
Yeni Han'ın halk arasında Karaosmanoğulları tarafından yapıldığı söylenmektedir. Ancak; yapının inşa tarihi ilişkin kesin bir tarih bilinmemektedir. İki katlı yapı orta avluludur. Yeni Han dikdörtgen planlı bir yapıdır. Hanın içinde toplam otuz üç adet dükkan yer alır. Handaki bütün dükkanlar üst katta bulunmaktadır. Alt kat odaları hanın avlusuna açılırken üst kat odaları revaklara açılmaktadır. Yapıyı, çok sayıda turist ziyaret etmektedir.
18. Akhisar Müzesi
Müze binası, 1933 yılında hastane olarak hizmet vermiştir. 2012 yılında bina müze olarak hizmete açılmıştır. Akhisar Müzesi, on bir bölümden meydana gelmektedir. Müzede toplamda binden fazla sayıda eser sergilenmektedir.
Etnografik ve arkeoloji eserleri sergilenmektedir. İdoller, gümüş kap ve altın buzağı, fosiller, el aletleri, milattan öncesine ait seramikler,cam eserler ve Hellenistik Dönem seramikleri müzede sergilenen eserlerdendir.
Bunların yanı sıra; silahlar, Hristiyanlık Dönemi'ne ait günlük hayatta kullanılmış olan eşyalar ve gaz lambaları sergilenmektedir. Son derece zengin eser portföyüne sahiptir. Mutlaka görülmesi gereken yerlerden bir tanesidir.
19. Yoğurtçu Kalesi
Kalenin Bizans Dönemi, 12. Ve 13. Yüzyıllar arası inşa edildiği düşünülmektedir. Kalenin yapılış amacı; Türk akınlarından korunmaktır. Gediz Ovasına hakim yüksek bir tepede yer alır. Karayolu ile kolaylıkla kaleye ulaşılabilir.
Yorum Yap