Yüzyıllar önce insanların din üzerine olan tüm inançları ve dolasıyla da gündelik yaşamları tamamıyla mitolojik ögelerin tesiri altında şekillenmekteydi. Var olan ya da meydana getirdikleri mitlere bağlılık duyarak; hayatlarını belirli kurallara uygun yaşayan, bu ögelere itaat eden ve onlardan yardım görme umudu taşıyan bu insanların inanç dünyalarını anlayabilmek; kendimize ve köklerimize dair önemli çıkarımlarda bulunabilmek açısından tercih edilebilecek en kestirme yolu teşkil ediyor…
Son yıllarda ise hepinizin fark edebileceği üzere mitolojiye duyulan ilgi, tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde yoğun bir şekilde artış gösterdi. Genellikle bizleri özümüzden koparan başlıca faktör olarak popüler kültür unsurları gösterilse de; bu kez tam tersi bir etki ile karşı karşıyayız. Mitolojik olaylardan uyarlanan diziler, karakterlerden esinlenilmiş filmler; kitaplar ve hatta çizgi romanlar derken farkında olmadan mitolojinin müptelası olduk bile… Bizler de daha fazlar kayıtsız kalamayarak, konunun daha da derinlerine inmek isteyenler için rehber niteliğinde bir içerik hazırladık. Çarşamba Karısı’ndan, Çay Nine’sine; Bay Ülgen’den, Yıldız Han’a; karşınızda Türk Mitolojisi!
Türk Mitolojisinin Heybetli Tanrıları
ÜRÜNG AYIĞ TOYON
Türk mitolojisi, Ürüng Ayığ Toyon’u ilk insanı yaratan ve yaratma gücü bulunan tanrılara öncülük eden tanrı olarak tanımlar. Aynı zamanda “Gökyüzü Tanrısı” olarak da nitelendirilir. Güneşi yaratan da yine kendisidir. Savaşçıları koruyan, öldüklerinde yeniden can veren ve ekinlerin bereketli olmasını sağlayan Ürüng Ayığ Toyon, göğün 13. katında bulunur ve kurt başlıklı bir asası vardır.
KAYRA HAN
Altay Türklerinin inanışına göre Kayra Han, yaratıcı tanrı olarak nitelendirilir. Göğün 17. katında bulunan; diğer pek çok tanrının ve insanlığın yaratıcısı olan Kayra Han; aynı zamanda evrenin de yaratıcısıdır. Yeryüzünü yarattıktan sonra 9 dalı bulunan bir ağaç diker ve bu dallardan 9 farklı ulus türer. Türk mitolojisi kaynakları, Kayra Han’ın gökyüzünün diğer katlarında bulunan üç oğlu bulunduğunu ifade eder.
BAY ÜLGEN
Kayra Han’ın oğullarından biri olan Bay Ülgen; göğün 16. katında altından yapılma tahtında yaşar. Gök cisimlerini ve iklimsel olayları yöneten tanrıdır. Çakan şimşekler, düşen yıldırımlar ve yağan yağmurlar onun sayesinde yeryüzüne düşer. Aynı zamanda dünyayı ayakta tutması için üç tane balık yaratan ve ateşin nasıl yakıldığını insanlığa gösteren de yine Bay Ülgen’dir. Evlatları insan olarak dünyaya inmiştir. Türk mitolojisi içerisinde de bulunan Şamanizm inancında, en kutsal tanrıdır.
MERGEN HAN
Akıl ve bilgelik tanrısı olan Mergen Han, yine Kayra Han’ın oğullarından biridir ve göğün 7. katında bulunur. Kendisi yerde ve gökte olan her şeyi bilir ve insanlığın bilim ve felsefeye nail olmasını sağlayan da yine kendisidir. Ok atma becerisinin üstünlüğünden dolayı; nişancı anlamındaki “Mergen” ismini almıştır. Her iki ucunda da kurt başlığı bulunan özel yayı ile attığı ok hiçbir zaman hedeften şaşmamıştır.
KIZAGAN HAN
Türk mitolojisi Kızagan Han’ı; Kayra Han’ın üçüncü ve son oğlu olarak “savaş tanrısı” sıfatıyla tanımlar. Gökkuşağını asası yaparak, kırmızı bir devenin üstünde orduları yöneten Kızagan Han; göğün 9. katında bulunur ve zorlu savaşların kazanılmasında güç sağlar.
ERLİK HAN
Altay – Türk mitolojisi, Erlik ismini “kuvvet, kudret ve güç sahibi” olarak nitelendirir. Erlik Han; Kayra Han’ın evreni yarattığı sırada kendisine karşı çıkar ve bu nedenle cezalandırılarak yeraltında yaşamaya mahkûm edilir. Burada çamurdan yapılmış ve demirlerle çevrelenmiş bir sarayda, insanlığın gözyaşlarıyla oluşmuş tam dokuz nehrin bir araya gelmesiyle meydana gelen; Toybodım Nehri’nin kıyısında yaşar. Acı, keder, eziyet ve nihayetinde ölümü niteleyen Erlik Han; kötülüklerin tanrısıdır.
SUYLA HAN
Türk mitolojisi Suyla Han’ı; Ay ve Güneş’in ışık zerreciklerinden yaratılan, insanları korumak ve yaşamlarının düzenini sağlamakla görevli tanrı olarak tanımlar. Tasviri ise “yılan saçlı, eşek kulaklı, at gözlü ve kartal gagalı şeklinde betimlenir. Ağaçkakan sembolü ile tanınan ve at kafasından yapılma bir kalkan taşıyan Suyla Han; Bay Ülgen’e yardım etmekle görevli tanrılardan biridir.
KARLIK HAN
Suyla Han ile birlikte, kurbanların Bay Ülgen’e ulaştırılmasında görev alan tanrılardan biridir. Türk mitolojisi onu, Duman Tanrısı olarak tanımlar. Kurbanlar yakıldığı sırada beliren duman ile yeryüzüne iner.
YAYIK HAN
“Irmak Tanrısı” olarak nitelendirilen Yayık Han; 17 kutsal ırmağın kesişme noktasında yapılan bir sarayda yaşamaktayken, büyükçe bir tufan yeryüzünü etkisi altına alır ve ardından göğün 3. katında yaşamaya başlar. Yeryüzünde bulunan tüm su kaynaklarının sahibidir. İnsanların koruyucusu ve yaşam kaynağıdır.
Türk Mitolojisinin Tanrıçaları ile Tanışın!
AK ANA
Altay – Türk mitolojisi, evrende henüz hiçbir şey yaratılmamışken yeryüzünün uçsuz bucaksız bir sudan oluştuğuna inanır. Evren bu durumdayken Ak Ana, yaşamsal döngüyü başlatarak Bay Ülgen’e yaratma ilhamı kazandırır. Yaratılanlara ise ruh üfleyerek, sonsuz suların içinde yeniden kaybolur. Başında gücünü aldığı kocaman bir taç taşır ve denizkızına benzer uzun mavi bir kuyruğu bulunur.
UMAY ANA
Türk mitolojisi, doğum ve bereketin miğferi olarak Umay Ana’yı tanımlar. Beyaz elbisesi, uzun gri saçları ve üç boynuzu ile tasvir edilen Umay Ana, doğacak bebekleri belirler ve onların sağlıklı bir şekilde dünyaya göz açmalarını sağlar. Ayrıca doğduktan sonra da yine onları korur. Evlatları olmayanlar ise, kendisine kurban adamakla yükümlüdür. Yeryüzüne bereket kazandıran güç de, yine Umay Ana’nın elindedir. Toprağın bereketli olması ancak onun yeryüzünde dolaşıp bereket saçmasıyla mümkün olur.
AYISIT
Güzellik tanrıçası olarak nitelendirilen Ayısıt; çocukları, kadınları ve hayvanları korumakla da görevlidir. Türk mitolojisi Ayıst’ı, kuğu ile simgeler ve bu doğrultuda kuğular kutsal sayılarak dokunulmazlık kazanırlar. Gümüş tüyleri olan bir kısrak ile yeryüzüne inen güzellik tanrıçası, insanlara sevgiyi öğütler. Sarayının kapısında bulunan muhafızlar, kalbinde kin ve nefret bulunanların sarayına girmesine önler. Bu sarayda, kuğuya dönüşebilen iki kızıyla birlikte yaşamaktadır.
KÜBEY HATUN
Türk mitolojisi Kübey Hatun’u, dişilik ve doğurganlık tanrıçası olarak tanımlar. Doğum sırasında bebeğin ağızına üç damla süt damlatarak; çocuğun dünyaya gelmesini sağlayan, hamilelik ve lohusalık süresince de anneyi koruyan Kübey Hatun’un üst bedeni çıplak; alt bedeni ise yaşam ağacının köklerindedir.
ÖTÜGEN ANA
Devlet-i hâkimiyeti, topraklarını ve sahip olduğu hayvanları koruyan tanrıçadır. Tabiatla bir bütünlük içerisinde bulunduğu için Türk mitolojisi onu, var olan her şeyin sahibesi ve anası olarak tanımlar. Ölenlerin göğsünde belirerek, yeniden var olduğuna inanılmaktadır. Elinde beş tanesi doğuya bakan, dört tanesi de batıya bakan toplamda dokuz kartal başı bulunan bir asa tutmaktadır.
OD ANA
Altay, Tatar ve Türk mitolojisi, Od Ana’yı ateşin korunmasından görevli olan tanrıça olarak nitelendirir. Bay Ülgen’in kızları yeryüzündeki ilk ateşi yakmış ve ardından Od Ana’ya devretmişlerdir. İri göğüsleri, kırmızı renkli saçları ve ipekten uzun bir kaftanı vardır. Dokuz büyük ateşin kesiştiği ırmakta, bakırdan bir sarayda yaşayan Od Ana’nın “Ateş Tanrısı” olarak nitelendirilen 7 oğlu vardır.
TOPRAK ANA
Göğün 3. katında bulunan Toprak Ana, Altay – Türk Mitolojisi kaynaklarında yaşam kaynağı olarak nitelendirilir. Toprağı bereketlendirir, insanları besler, barındırır ve korur.
Türk Mitolojisinde Önemli Diğer Figürler
SEMRÜK BÜRKÜT
Baş tanrının bulunduğu katın kapısında bekleyen bu mitolojik karakter, aynı zamanda “gök kuşu” olarak da betimlenir. Vücudu insan formundadır ve kafasında iki kartal başı bulunur. Devasa iki kanadı vardır ve sağ tarafı ile güneşi simgeliyorken; sol kanadı ile de ayı simgeler. Bakırdan yapılmış tırnaklarıyla, gökyüzünden yıldırım indirmektedir.
ASENA
Türk mitolojisi içerisinde yer alan en önemli ve en bilindik figürlerden biri olan Asena, dişi kurda verilmiş bir isimdir ve Göktürklerin soyundan geldiği Hunlardan olan A-shih-na” ailesine dayanmaktadır. Destanlardan varılan çıkarımlara göre; Göktürkler, Lin adındaki bir milletle arasında geçen savaş sonucunda mağlup edilir, böylece soyları tüketilir. Sağ kalmayı başaran tek kişi ise; 10 yaşındaki küçük bir çocuktur. Askerler, çocuğu öldürmezler fakat el ve ayak bileklerini keserek onu bir çamur yığınına bırakırlar. Bu sırada çocuğun yanında bir kurt dolaşır ve mucizevi bir şekilde onu beslemeye başlar. Kısa süre sonra ise bu dişi kurt hamile kalır ve dünyaya tam on çocuk getirir. Zaman içerisine büyüyüp, evlenerek ve çoğalan bu çocuklar; Göktürk Devleti’ni kurmuşlardır.
UTKUUÇİ
Bay Ülgen’in en yakın yardımcılarından biri olan Utkuuçi; “karşılarken güler yüzle davranan” manasına gelmektedir. Kurbanların, Bay Ülgen’in katına taşınmasında görevli olan ruhlardan biridir.
GÖK SAKALLI HIZIR
Kayın ağacında yaşayan ve zaman zaman buradan inerek, insanlığa yardım ulaştırıp; evlatlarına isim veren mitolojik karakterlerden biridir. Yüzgeçleri ve boynuzu bulanan bir at üzerinde gezmektedir.
Türk Mitolojisinde Önemli Kahramanlar
OĞUZ KAĞAN
Türk mitolojisi için en kutsal figürlerden biri olan Oğuz Kağan, Türklerin atası ve aynı zamanda da ilk Türk devletini kuran liderdir. Henüz anne karnındayken dahi, kendisiyle ilgili pek çok olağanüstü olay vuku bulmuştur. Doğduktan sonra ise yalnız bir kez anne sütü içmiş ve ardından çiğ et yemeye başlamıştır. Yüzünün rengi mavimsi bir renge çalmaktadır ve başında da kudretli bir taç bulunmaktadır. Babasını olan Kayra Han’ı öldüren Oğuz Kağan, ilk eşinden Üçokları temsil eden üç; ikinci eşinden Bozokları temsil eden yine üç erkek evlat sahibi olmuştur. Bu çocuklar ise, Oğuz boylarını temsil etmektedir.
YARSUB HATUN
Oğuz Kağan’ın ilk eşidir; Gök Han, Dağ Han ve Deniz Han isimlerinde üç oğlan çocuğu dünyaya getirmiştir. İnci gibi dişleri olan, masmavi saçlı; güzeller güzeli bir kadındır. Bir ağaç kavuğunda etrafına ışıklar saçarken, Oğuz Kağan kendisini görür ve büyük bir aşkla bağlanır.
GÖK HAN
Oğuz Kağan’ın Yarsub Hatun’dan doğma oğullarından biridir. Türk mitolojisi içerisinde kendisi, Gökyüzü Tanrısı olarak nitelendirilir. Türk yurduna ait toprakların sınırsızlığa erişmesi için, gökyüzünün sınırsızlığı muhafaza edilmelidir. Mavi bir kaftan giyer ve sağ yanında sungur kuşu taşımaktadır.
DAĞ HAN
Oğuz Kağan’ın ilk eşi Yarsub Hatun’dan doğan Dağ Han; devletin büyüklüğünü ve kudretini simgelemektedir. Altın sarısı bir kaftan giyer ve yanında her zaman uçkuş bulunur.
DENİZ HAN
Oğuz Kağan’ın ilk eşi Yarsub Hatun’dan doğan son evladı olan Deniz Han; devletin denizlerde kurduğu egemenliğin daimi şekilde savunulmasını simgeler. Yanında her daim çakır kuşu bulundurmaktadır.
GÜN HAN
Oğuz Kağan’ın Gök Kal Hatun’dan olan ilk evladıdır. Türk mitolojisi Gün Han’ı, Güneş Kağanı olarak tanımlar. Simgesi ise şahin kuşudur. Gün Han, Osmanlı Devleti’nin kurulduğu Kayı Boyu’nun hükümdarıdır. Kendisine altından bir otağ kurdurmuş; sağ tarafına da yaklaşık kırk kulaç uzunluğa eşdeğer bir direk diktirip, üzerinde altından bir tavuk oturtmuştur. Türk mitolojisi içerisinde altın, güneşi simgeler ve hakanlara özgüdür.
AY HAN
Oğuz Kağan’ın Gök Kal Hatun’dan olan evlatlarından biridir. Tük mitolojinde Ay’ı simgeleyen kutsanmış kişidir. Hükümdarlığın simgesi olan Kartal kuşu ise, Ay Han’ın totemidir.
YILDIZ HAN
Atmaca kuşu ile simgelenen Yıldız Han; Oğuz Kağan’ın ikinci eşi Gök Kal Hatun’dan olan son evladıdır. Yaratılışın temelini simgeleyen yıldızlar, yön ve zaman bulmada oldukça önemlidir. Yıldız Han, yıldızların bilgeliği ile kutsanmıştır.
ALP ER TUNGA
Türk mitolojisi kaynaklarında yiğitlik ve kahramanlığın simgesi olan Alp Er Tunga; hayvan postları ile giyinir ve yeraltında demirden yapılma bir sarayda yaşamaktadır. Hayatının çok büyük bir bölümü zorlu savaşlarda geçmiştir. Ayrıca Türklerin atalarından biridir.
Türk Mitolojisinin Psikolojinizi Bozacak Yaratıkları
AZMIÇ
“Yol Cini” olarak da tanımlanan bu yaratık; tek başına gezintiye çıkanlara ailelerinden birisiymiş gibi görünerek, peşinden koşturur ve nihayetinde yüksek dağ ve uçurumlardan düşerek ölmelerini sağlar.
ÇARŞAMBA KARISI
Hafta ortasının gecesinde bir iş başlamanın ya da başlanılan işin yarım bırakılmasının uğursuzluk getirdiğine inanılır. Buna kalkışanların çocukları Çarşamba Karısı tarafından alıkoyularak cezalandırılır.
ENKEBİT
Başında altın kaplama bir şapkası ve sağ elinde büyük bir delik bulunan bu yaratık; insanlar uykudayken onların boğazını sıkar ve ölüme terk eder.
HIRTIK
Geceleyin beliren; bedenin üst kısmı insanı, alt kısmı ise hayvanı anımsatan bu yaratık insanların kılığına bürünür ve yakınlarındaki kişileri tesiri altına alarak akarsu ve nehirlerin kıyısına kadar götürerek onları boğar. Onu durdurabilen tek şeyse; ateştir.
İTBARAK
Sık tüyleri bulunan çok güçlü yapıdaki köpeklerdir. Oldukça kalabalık gruplar halinde yaşarlar. Oğuz Kağan ile girdikleri bir savaş dahi bulunmaktadır.
HIBILIK
İnsanların göğüslerine oturarak nefes almalarını imkânsız hale getirir ve bu sayede onların ölmesini sağlar. Onun da başında tılsımlı bir şapka bulunur.
GERMAKOÇİ
Uzun boylu, vücudunun neredeyse tamamı kılla kaplı olan yarı insan, yarı hayvan tipindeki mağara insanıdır. Kendisi bir yamyamdır ve bir büyücü ile evlidir
DEMİRKIYNAK
Ormanda yaşayan ve demirden tırnakları olan bu yaratık; insanları ürküten sesler çıkarır ve sürekli olarak kılık değiştirerek, insanların akıl sağlıklarını bozar ve onları ölüme sürükler. Onu korkutmayı başaran tek şeyse; sudur.
BÜKREK
Çok güçlü bir ejderhadır, fakat zararsızdır. Sangal ile tam 9 sene boyunca savaşmış ve onu yenmiştir. İnsanlara yardım etme arzusu içindedir. İnanışa göre her bin yıllık dönemde bir kez dünyaya çıkarak insanlığın sorunları çözer ve geri döner.
SANGAL
Kötülük için doğmuş, yine oldukça güçlü bir ejderhadır. Bükrek’in aksine insanlığın birbirleri ile kavga ve savaş içinde olması için mücadele etmiştir. 9 yıllık savaşın sonunca yenilmiş ve gücünü kaybetmiştir.
ALKARISI
İnsanların yalnız, çaresiz ve buhranlı zamanlarında onları ele geçirerek akıl sağlıkları ile oynar ve yoldan çıkarır. Yalnız şamanlar tarafından gözle görülebilen Alkarısı; tek gözlü, demir dişli ve ters ayaklı bir yaratıktır.
ARÇURA
“Gülmekten ölmek” kavramının ete kemiğe bürünmüş bir hali olan bu yaratık; uzun saçlı, dört gözlü, üç kol ve üç bacaklıdır. Ormanda yaşayan bu yaratık, yüksek sesler çıkarıp kılık değiştirebiliyor. Kendisinin tuzağına düşen insanları gıdıklıyor ve aşırı gülmeye bağlı olarak ölmelerini sağlıyor.
ÇAY NİNESİ
Dere ve nehir kıyılarında yaşayan bu yaşlı kadına selam vermezseniz, başınıza gelecekleri göze almışsınız demektir. Bu tür küçük su kaynaklarının sahibesi odur ve burada çok vakit geçirir ya da kendisine saygı göstermezseniz sonunuz boğularak ölüm olacaktır.
GULYABANİ
Tüm vücudu tüylerle kaplı, ters ayaklı devasa bir yaratık olan Gulyabani; insan yemektedir. Türk mitolojisi kaynaklarından bazılarında kadın olarak da betimlenmektedir.
TEPEGÖZ
Kaf dağında yaşamakta olan bu yaratığın annesi bir peri, babası ise çobandır. Hem kadın, hem de erkek olarak görülebilen bu dev; insan eti ile beslenir. Kendisini silah ya da okla öldürmek, ancak gözüne isabet etmesi halinde mümkündür. Aksi halde vücuduna isabet eden hiçbir şey onu öldürmeyi başaramaz. Ayrıca sağ elinde büyülü bir yüzüğü bulunmaktadır.
Türk Mitolojisinde Önemli Motifler
IŞIK
Bizlere bırakılan pek çok destanda ışık miti, yaşam kaynağı ile eşdeğer bir anlama sahiptir. Devletlerine fayda sağlayan kahramanlar ve onlara hayırlı evlatlar veren kadınlar; yeryüzüne ışıkla inmişlerdir.
AĞAÇ
Türk mitolojisi, yaratılıştan önce insanlığın dokuz dallı bir ağacın gölgesinde var olduğuna inanım gösterir.
AT
Türk mitolojisinde kutsal olarak nitelendirilen başlıca hayvanlardan biridir. Atlar hem savaşların kazanılmasında önemli bir rol oynar, hem de sahiplerini korur ve kudretlerinin yeryüzüne ihsan etmesini sağlar.
OK ve YAY
Türk devlerinin başlıca savaş aleti olan ok, savaş sırasında üstünlüğü ve fethedilen yerlerin hak ile adalete uygun şekilde yönetimini simgeler.
GEYİK
Çoğu Türk destanında kendisine yer verilen geyik, yeryüzündeki güç ve kudretin hidayetle sürdürülmesi manasını taşır. Türk mitolojisinin hemen her kaynağında kendisine rast gelebileceğiniz geyik motifi, yaratıcı ve yol göstericidir.
KURT
Türk mitoloji dünyasında en dikkat çeken hayvan figürlerinden biri olan Kurt, ululuğun ve gökyüzündeki hâkimiyetin simgesidir. Türk devletlerinin bazılarında ata soyu olarak betimlenirken, bazılarında ise tanrı-kurt nitelendirmelerine rastlanır. Genel anlamda güçlü, yol gösterici ve değer gören bir hayvandır.
GÖK
Türk mitolojisinde göğün birden fazla katları olduğuna inanılır. Yeryüzündeki güce ancak, gökyüzündeki hâkimiyet ile erişilebilirdi. Her şeyi görebilen ve kuşatabilen gök, Gök Tanrı inancının da temelini oluşturur.
Türk Mitolojisinin En Ünlü Destanları
BOZKURT DESTANI
Günümüze uluşan en eski destanlardan biri olan Bozkurt Destanı’nda; düşmanları ile girdiği çetin bir mücadelede yenilen ve soyunun tamamı silinen Türklerden sadece tek bir çocuk sağ kalır. Atıldığı bataklıkta, dişi bir kurt tarafından beslenen bu çocuk, ileriki zamanlarda kurdu hamile bırakır ve doğan on oğlan çocuk, Türk hükümdarlıklarının kurucuları olur.
OĞUZ DESTANI
Türklerin atası sayılan Oğuz Kağan’ın olağanüstü olaylarla bezeli hayatı anlatılmaktadır. Doğumu, henüz bebekliğinde gerçekleştirdiği sıra dışı olaylar, katıldığı savaşalar, eşler ve evlatlarına yer verilen destanda; devleti paylaştırma süreci ve ölümü de anlatılır.
ERGENEKON DESTANI
Uğradıkları büyük bir savaş yenilgisi sonrasında göç etmeye hazırlanan Türk topluluklarına Tengri tarafından, kılavuzluk görevi ile ulu bir kurt gönderilir. Bu kurt Türkleri korunaklı ve toprakları verimli bir ovaya götürür. Bu ovanın etrafı kocaman dağlarla çevrilidir. Bir süre burada yaşadıktan sonra, artık buraya sığmakta güçlük çekerler ve yeni bir yerleşim yeri aradıkları sırada, kurt yeniden yanlarına gelir. Dağlardan birinin aslında madenden yapılmış olduğunu söyler. Dağı eriten Türkler, yeniden bozkıra kavuşur ve egemenliği ele geçirirler.
MANAS DESTANI
Tam 500.000 mısradan meydana gelen bu destan, dünyanın en uzun destanı olarak nitelendirilir ve Kırgız Türklerinin milli destanıdır. Küçük yaşlardan itibaren olağanüstü davranışlar gösteren Manas’ın kahraman ve hükümdar olmasını önlemek isteyen yakın çevresi, ona ihanet eder ve öldürür. Hayvanlar günlerce mezarı başında gözyaşı döküp, ağıt yakarlar. Bu duruma acıyıp, merhamet eden Tengri, Manas’ı yeniden diriltir. Büyük bir öfke ve hırsla dolu olan Manas, kendisini ölüme sürükleyenlerin peşine düşer.
ALP ER TUNGA DESTANI
M.Ö. 7. Yüzyılda yaşayan ve hayatının büyük çoğunluğunu savaşlarda geçen Saka Devleti’nin hükümdarı, Alp Er Tunga’nın kahramanlıklarla dolu hayatı ve İran Devleti’ne karşı verdiği mücadele anlatılmaktadır.
Türk Mitolojisini Anlatan Kitap Önerileri
Prof. Dr. Bahaeddin Ögel - TÜRK MİTOLOJİSİ
Türk mitolojisi hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkesin, öncelikli olarak okuması gereken eserlerden biri olan bu iki ciltlik seri, ilk olarak günümüze ulaşmış destanları inceleyerek başlıyor. Doyurucu ve akıcı anlatımı ile mitolojimize farklı bir bakış açısı getiren kitap; Türk Tarih Kurumu Yayınları’ndan çıkmıştır. Türk mitolojisi hakkında yazılan en kapsamlı işlerden biri olarak nitelendirilen eser, toplamda 1522 sayfadan oluşuyor.
Yaşar Çoruhlu - TÜRK MİTOLOJİSİNİN ANA HATLARI
Bir milleti anlamanın en etkin yolunun, o ulusa ait mitolojik ögeler olduğunu savunan kitap; mitlerin, gelecekteki düşünce ve inanç sistemleri açısından da önem teşkil ettiği üzerine pek çok görüş ve incelemeyi bünyesinde barındırıyor. Kabalcı Yayınları’ndan çıkan kitap; 256 sayfadan oluşmaktadır.
Nuray Bilgili - TÜRK MİTOLOJİSİ
30 yılı aşan bir çalışma sonucu kitaplaştırılarak okuyucusuyla buluşan eser, Türklerin mitolojik figürlerinin ve destanlarında yer verilen unsurların; bilimsel kaynakların önderliğinde incelenip, analiz edilmesi ve Türklerin düşünce sistemlerinin aydınlığa çıkarılması amaçları doğrultusunda kaleme alınmış. Kripto Basın Yayın’dan çıkan kitap; 320 sayfadan oluşmaktadır.
Fatma Ahsen Turan & Meral Ozan - TÜRK MİTOLOJİSİNE GİRİŞ
Oldukça derin bir araştırma ve tahlil sürecinin ardından, raflarda yerini alan eser; ilk bölümünde eski Türk dinlerini ele alarak okuyucusunu hazırlıyor. Sonraki bölümlerde Türk mitolojisinde yer alan iyeleri, kutsal addedilen kültleri ve hayvan sembolizmini inceleyen kitap; Gazi Kitabevi’nden çıkmıştır ve 330 sayfadan oluşmaktadır.
Anthony E. Ocean - TÜRK MİTOLOJİSİ
Son derece yalın ve anlaşılabilir bir üslupla kaleme alınmış olan kitap, ilk bölümlerinde temel mitoloji hakkında bilgi verip; ardından Türk mitolojisinin kökenlerine iniyor. Destanları da İslamiyet öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılarak inceleyen kitap, Şevkat Sarıhan tarafından çevrilmiştir. Mitoloji Tarih Yayınları’ndan çıkan kitabın sayfa sayısı ise; 280’dir.
Yorum Yap