Sinema insanoğlunun yaşadıklarını kimi zaman sert, kimi zaman ağlatarak, kimi zamanda güldürerek ekrana yansıtır. Bu nedenle de filmlerde kullanılan unsurlar en çok karşılaştığımız konulardır. Hapishane filmleri de tam da bu nedenle sinemada sık sık kullanılan konular arasındadır. Toplumsal kuralların insanoğlunun temel hak ve özgürlüklerindeki etkisinin yansımaları, insanı suçlu olmaya iten davranış kalıplarının altında yatan nedenler, hikayelerin gerçekçi olması gibi birçok neden hapishane filmlerinin popüler olmasında rol oynamıştır. Tüm bunlara ek olarak hapishane filmlerin izleyiciler tarafından sevilme nedenleri arasında insana ait tüm duyguların yer alması da vardır.
GREEN MİLE – YEŞİL YOL (1999) IMDB: 8.6
Korku yazarı Stephen King’in aynı isimli kitabından beyazperdeye uyarlanan filmin yönetmenliğini Frank Darabont üstlenmiştir. Paul Edgecomb, hayatını gardiyanlık yaprak geçiren iyi kalpli bir adamdır. Sıradan bir hayata sahip olan gardiyan Edgececomb’un hayatı John Coffey ile tanışmasının ardından değişecektir. John Coffey ise iki küçük kıza tecavüz ve öldürme suçundan idam edilmesi beklenen bir adamdır. Her ne kadar John insanı korkutacak büyüklükte iri yarı bir adam olsa da kocaman bir yüreğe sahiptir. Filmde John Coffey’in kim olduğunu öğrenirken, kendilerini de sorgulayan gardiyanlar masum adama yardım etmek isteseler de acılarla dolu u dünyada daha fazla yaşamak istemeyen John’un seçimine de saygı duyacaklardır.
DAS EXPERIMENT – DENEY (2001) IMDB: 7.7
Yaşanmış bir deney olan Stanford hapishane deneyinden esinlenilerek izleyiciyle buluşturulmuştur. Alman yapımı filmde yönetmen koltuğunda Oliver Hirschbiegel vardır. Deneyin amacı aynı zamanda da filmin konusu insanoğlunun içgüdüleridir. İnsan davranışlarından yola çıkılarak içgüdülerin öğrenilmesini sağlayan deney için bir hapishane ortamı oluşturulur. Deney için farklı karakterlerdeki yirmi kişi seçilmiş olup; sekiz kişiye gardiyan olman on iki kişiye de tutuklu olma görevi verilir. Gardiyanlara sınırsız yetki verilirken tutuklulardan da tutuklu gibi davranmaları istenir. İlk başta her şey kontrol atına alınsa da bir süre sonra işler çığırından çıkıp; insanoğlunun içgüdüsel davranışlarını izlemeye başlarız.
ESCAPE PLAN – KAÇIŞ PLANI (2013) IMDB: 6.7
Yönetmen koltuğunda Mikael Hafstrom olduğu yapımın başrol oyuncuları ise aksiyon filmlerinin aranılan isimleri Sylvester Stallone ve Arnold Schwarzenegger‘dir. Eski savcı ve avukat ola Ray Breslin, mesleğini yüksek güvenlikli j hapishaneler inşa etmek için bırakır. İşinde o kadar iyidir ki en sonunda bununla ilgili bir kitap bile yazacaktır. Bir gün kaderin oyunu sayesinde bir hapishane mahkûm olan Ray, daha önce hiç görmediği bir koruma sistemiyle karşı karşıyadır. Çünkü bu hapishane Ray’in yazmış olduğu kitaptan yararlanılarak da geliştirilen yüzen bir hapishanedir. Hapishanede, herkes tarafından saygı duyula adam olan Emil Rottmayer’la tanışır. Ray Breslin’i hayatının sonuna kadar tutmak için hazırlanan bu hapishaneden Ray ve Emil kaçmayı başarabilecek midir?
THE SHAWSHANK REDEMPTION – ESARETİN BEDELİ (1994) IMDB: 9.3
Tim Robbins ve Morgan Freeman’in oyunculuklarıyla devleşen yapım, IMDB En İyi 250 film listesinde de ilk sırada yer almaktadır. Aslında film klasik suçsuz bir adamın hapishaneye düşmesi sonrasında yaşananları anlatıyor gibi gözükse de senaryosu, replikleri, karakterleri ve tabi ki oyunculuklarıyla muhteşem bir film. Red ve Andy hapishanede tanışan ancak kısa süre içerisinde çok iyi iki dost olan mahkûmlardır. Andy Dufresne geleceği çok parlak olan biriyken karısı ve aşığını öldürmekten suçlu bulunur. Hikâye bitmiş gibi gözükse da aslında şimdi başlıyordur.
LAW ABIDING CITIZEN – ADALET PEŞİNDE (20099 IMDB: 7.4
Akıllı kurgusuyla izleyenleri kendine bağlayan filmde bir aile babasının çökmüş bir sistemdeki adalet arayışını izliyoruz. Özgürlükler, haklar adaletle sağlanıyor iken adaletin olmadığı bir dünyada bireyler kendi adaletlerini sorgulaması doğru mudur? İşte bu soru film izlerken hiçbir zaman aklınızdan çıkmayacak. Evlerindeki bir soygun sırasında hem eşini hem de kızını kaybeden acılı bir adamın hüzünlü olduğu kadar intikam dolu hikâyesini izliyoruz. Filmde acılı adama hak verseniz de sistemin düzgün işlemediği bir yerde herkes kendi adaletini sağlarsa yaşanacak kaos ortamını da düşünmeden edemiyorsunuz. Filmde zeki bir adamın hapishane hücresinden yaptıklarını izlerken filmin de nasıl bittiğini anlayamayacaksınız.
THE GREAT ESCAPE – BÜYÜK KAÇIŞ (1963) IMDB: 8.2
İkinci Dünya Savaşı sırasında yakalanan savaş esirlerinin Alman kampında yaşadıkları anlatılmaktadır. İki ana bölümden oluşan yapımda; ilk bölüm Alman kampından kaçış hazırlıklarına, ikinci bölüm ise büyük kaçışa ayrılmıştır. Film ne yazık ki gerçek olaylardan esinlenilerek senaryolaştırılmış olup; en önemli firar filmlerinden birisidir. Savaş esirlerinin Nazi kamplarından kaçışının anlatıldığı filmde, kaçan esirlerin hepsi bir süre sonra farklı yerlerde yakalanarak öldürülmeleri anlatılır. Nazilerin asla kaçılamayacağına inandıkları kamptan ölümü göze alarak kaçan insanların özgürlük mücadelesidir.
GET HARD – SERT OL (2015) IMDB: 6.0
Konusu hapishane olan, eğlenceli yapımının başrollerinde komedi filmlerinin aranan yüzü Wiil Farrel ve Kevin Hart yer alıyor. Yapmış olduğu sahtekârlıklar nedeniyle tutuklanan milyonerin yaşadıklarını izliyoruz. İşlediği suçlar nedeniyle azılı suçluların gönderildiği hapishaneye gidecek olan James King başına gelecekler için endişelenmektedir. Hapishanede dayak yiyen ya da tecavüze uğrayan olmamak için ders almaya karar verir. Böylece hapishane şartlarına iyi şekilde uyum sağlayacak ve ezilen olmayacaktır. Peki; hayaller ve gerçekler ne olacaktır?
CARANDIRU (2003) IMDB: 7.6
San Paulo cezaevinin herkes tarafından bilinen diğer adı ise Carandiru’dur. Dr. Drauziu Varella’nun Carandiru’da yapmış olduğu gözlemler sonucunda hapishanede bulunan insanlara birebir temas etmiş, yaşadıklarını görmüş ve dinlemiştir. Tecrübelerini yazdığı kitabı ise bir döneme damga vurduktan sonra beyazperdeye aktarılarak mahkûmların yaşadıklarının daha fazla kişi tarafından bilinmesine destek olmuştur. Konu gerçek olduğu gibi filmde yer alan hemen hemen tüm oyuncular da amatördür.
PAPILLON – KELEBEK (1973) IMDB: 8.0
Henri Charrie’nin aynı isimli otobiyografik eserinden sinemaya uyarlanan filmin başrollerinde Dustin Hoffman ve Steve McQueen yer almaktadır. Yapımın devleşmesinde senaryo büyük rol oynadığı kadar usta oyuncular da etkili olmuştur. Lakabı Kelebek olan Henri Charriére, masum olduğu halde cinayetten suçlu bulunarak hüküm giymiştir. Mahkûmlara uygulanan zalim davranışlarıyla ünlü olan Şeytan Adasında yer alan hapishaneye gönderilen Henri için yeni bir dönem başlamıştır.
HUNGER – AÇLIK (2008) IMDB: 7.6
Steve McQueen’in yönetmen olduğu film, yaşanmış olaylardan esinlenmiştir. İngiltere’de yer alan bir hapishanede geçen film Irish Republican Army hükümlülerin yaşadıklarını odak noktasına almıştır. Hükümlüler insanlık dışı olan şartları kabul etmedikleri için açlık grevi yapmaya başlarlar. Grev sayesinde hem seslerini duyuracak hem de olması gereken şartların yerine getirilmesini sağlayacaklardır. Filmde 1981 senesinde atmış altıncı günde açlık grevine daha fazla dayanamayıp vefat eden Booby Sands’in yaşadıklarını izliyoruz.
YEDİNCİ KOĞUŞTAKİ MUCİZE (2019) IMDB: 8.3
Güney Kore filmi olan Miracle in Cell No:7 adlı filmden uyarlanan yapım; Aras Bulut İynemli ve küçük oyuncu Nisa Sofiya Aksongur’un performanslarıyla izleyicinin kalbine dokunmayı başarıyor. Yedi yaşındaki kızıyla aynı zekâya sahip olan Memo, işlemediği bir cinayet yüzünden hapse atılır. Öldürülen kişinin babasının nüfuzlu biri olması, suçlunun bir an önce bulanması baskısı sonucunda detaylı araştırma yapılmadan Memo suçlanacaktır. Suçsuz olsa da kimseye kendisini anlatamayan Memo; kızıyla birlikte eski yaşamına dönecek midir? yoksa suçsuz yere idam mı edilecektir?
THE LONGEST YARD – EN UZUN MESAFE (2005) IMDB: 6.4
Komedi filmlerinin aranan yüzü Adam Sandler’ın başrol olduğu yapımda; bir zamanlar ünlü olan futbolcunun hapishaneye düşmesi sonrasında yaşadıklarını izliyoruz. Sarhoş araba kullanmaktan yakalanınca eski futbolcu da hapse girmek zorunda kalmıştır. Hapse girdikten sonra ise mahkûmlardan Amerikan Futbol Takımı kurmayı başaracaktır. Takım kurulduktan sonraki hedefte gardiyanlarla gerçekleşecek olan maçta kazanan takım olmayı başarmaktır.
A CLOCKWORK ORANGE – OTOMATİK PORTAKAL (1971) IMDB: 8.3
Yönetmen Stanley Kubrick’in efsanevi filmlerinde olan Otomatik Portakal aynı isimli bir romandan uyarlanmıştır. Filmde Alex ve çetesinin toplum huzurunu bozan birçok suç işlemesi sonrasında sadece Alex’in hapse düşmesi sonrası yaşananları izliyoruz. Hapiste en iyi mahkûmlardan birisi olan Alex’e suçun sonlandırılmasıyla ilgili projeye katılıp katılmayacağıyla ilgili bilgi alınır. Alex için önemli olan tek şey özgürlüktür. Bu nedenle de hiç düşünmeden yetkililerin teklifini kabul eder. Proje kapsamında Alex’e Lodovico tekniği uygulanacaktır.
THE NEXT THREE DAYS – KAÇIŞ PLANI (2010) IMDB: 7.4
Birbirlerini çok seven bir ailenin hayatı cinayetle birlikte yerle bir olacaktır. Lara hiçbir şekilde kendisinin masum olmadığını kanıtlayamadığı gibi tüm delillerde kendisini suçlu göstermektedir. İşlemediği bir cinayet nedeniyle hapse giren Lara’nın kocası ise eşine sonuna kadar inanmaktadır. John, masum olan karısının hapislerde çürümesinin önüne geçmek için elinden gelen en iyisini yaparak; eşini kurtarmayı başaracaktır.
BROKEDOWN PALACE – YIKINTI SARAYI (1999) IMDB: 6.5
Jonathan Kaplan’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, eğlenmek isteyen iki kız arkadaşın kendilerini hapishanede bulma hikâyeleri anlatılıyor. İki yakın arkadaş eğlenceli bir tatil için yola çıkarlar. Gittikleri yerde gizemli olduğu kadar sempatik bir adamla tanışan iki arkadaş hayatlarının hatasını yaparak adamın teklifini kabul edecektir.
DOWN BY LAW – İÇERDEKİLER (1986) IMDB: 7.8
Dram ve komedi öğelerini bir arada barındıran yapımda; birbirlerini tanımayan Jack, Zack ve Roberto’nun tanışmasını ve hapisten kaçışlarının öyküsünü izliyoruz. Dj’lik yapan Zack’in kariyerş pek de iyi durumda değildir. Bu nedenle de arkadaşlarından birinin işini yaparken polise yakalanır. Jack karakteri ise pezevenk olup; yeni bir kadınla anlaşmak üzereyken yakalanır. Takımın belki de en komik üyesi olan Roberto’da ilginç bir şekilde adam öldürerek hapse girmiştir.
THE HURRICANE – ONALTINCI RAUND (1999) IMDB: 7.6
Gerçek bir hayat hikâyesinin anlatıldığı filmde insanlığınızdan utanmanın da insan olmanın da gururunu yaşayacağınız ender filmlerdendir. Sırf siyahî olduğu için işlemediği cinayeti işlemiş gibi gösterilen adamın hikayesine kendi yazdıklarından tanık oluyoruz. Her şeyin güzel olduğu bir günde rastlantı eseri cinayetin işlendiği sokakta olan iki siyahi cinayetle suçlanır. Görgü tanığı cinayetle ilgilerinin olmadığını söylese de polis baskısıyla değiştirilen ifadeler masum insanların hayatını karartmaya yetecektir.
BRONSON (2008) IMDB: 7.1
Michael Petorson’un gerçek hayat hikâyesinin anlatıldığı film çarpıcı olduğu kadar içerdiği şiddet sahneleriyle de akıllara kazınmayı başarıyor. On dokuz yaşında olan bir gencin en büyük isteği adının herkes tarafından öğrenilmesini sağlamaktır. Bunun içinde kendisini yansıtan şiddet içerikli bir yol deneyecektir. Eline silahı alarak postane soymaya kalkan Michael; polisler tarafından yakalanarak çıkartıldığı mahkemede yedi seneye mahkûm edilecektir. Uygunsuz tavırları nedeniyle yedi senelik cezası otuz dört seneye kadar çıkarılacaktır. Hapishanede geçen seneler ve öncesindeki şiddet dolu eylemlerinin nedeni ise Michael beyninin içerisinde yer alan Brunson’un istekleridir.
UN PROPHETE – YER ALTI PEYGAMBERİ (2009) IMDB: 7.9
Almış olduğu altı senelik ceza nedeniyle Fransa’da bir hapishaneye giren Malik Djabena herleye geç kalmış bir adamdır. On dokuz yaşında olmasına rağmen okumayı da yazmayı da bilmemektedir. Yapmak istediği birçok şeyi yapamamışken, bir de hapse girmiştir. Hapishanedeki herkese göre zayıf bir genç olan Malik, kendi düzenine kurarak suç dünyasında üst sıralara yerleşecektir.
ANIMAL FACTORY – HAYVAN FABRİKASI (2000) IMDB: 6.6
Basit ir uyuşturucu meselesi yüzünden hapse giren yirmi bir yaşındaki bir gencin yaşadıklarına tanık oluyoruz. Hapishaneden çok korkan genç adamın en büyük korkusu tecavüze uğramaktır. Tecavüze uğramamak için ise doğru ata oynaması gerektiğini düşünerek hapishanedeki en yetkili mahkûm olan Ear’ın yanında olmaya karar verir. Tecrübesizliğin ve korkunun verdiği hislerle çok yanlış bir adım attığını anlayan genç belki de tek korkması gereken kişiyle birlikte olduğunu anlayacaktır.
Yorum Yap