Ödüllü Filmler: En İyi 20 Ödüllü Film!

Herkesin aklında yer edinen, bazı yerlerde hangi filmin kazanacağına dair bahisler oynanan ödül töreni ilk olarak 16.05.1929 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Ödül töreninde En İyi Film Ödülü Oscar’ ın alan yapım ise 1927 senesinde çekilen Kanatlar filmi olmuştur. Listemizde çok gerilere gitmesek de ölmeden önce muhakkak izlemeniz gereken, izleyene değer kattığını düşündüğümüz Oscar ödüllü filmleri sizlerle paylaşmak istiyoruz. En iyi ödüllü filmleri listesi sizlerle!

UNFORGIVEN – AFFEDİLMEYEN (1992) IMDB: 8.2

Clint Eastwood’un hem yönetmen hem de başrol oyuncusu olduğu yapımın diğer oyuncuları ise Gene Hackman, Morgan Freeman’dır. Western filmlerinin zamanının geçtiği, artık eskisi gibi iddialı yapımların olmadığı 1990’lı senelerde izleyiciyle buluşmuştur. Affedilmeyen filmi hem sinemaseverlerden hem de eleştirmenlerden tam not aldığı gibi kendisinden sonra çekilecek olan Western filmleri için de örnek oluşturmuştur. Hayat kadınları, hayatlarını koruyabilmek amacıyla kendilerini tehdit eden, iki kovboyun başı için bir ödül avı başlatırlar. Ödül avına ise kovboy hayatını bırakan ancak eskiye dönmek isteyen iki yaşlı kovboy katılacaktır.

THE SHAPE OF WATER – SUYUN SESİ (2017) IMDB: 7.3

Dram, fantastik ve romantik unsurların bir arada yer aldığı yapımın yönetmen koltuğunda Guillermo del Toro yer alıyor. Filmin oyuncu kadrosunda ise Sally Hawkins, Michael Shannon, Richard Jenkins gibi isimler yer alıyor. 1960’ lı senelerde kimse tarafından bilinmeyen bir araştırma merkezinde hademe olarak çalışan Elisa isimli kadının yaşadıklarını aktarıyor. Konuşma engeli bulunan bir kadın bir gün temizlik yaşarken çalıştığı yerin bir odasında tutulan şimdiye kadar görmediği bir deniz yaratığıyla karşılaşır. İki canlı da birbirlerini gördükleri ilk andan itibaren garip bir iletişim kurarken, sıra dışı bir ilişkinin de ilk adımları atılır.

MOONLIGHT – AY IŞIĞI (2016) IMDB: 7.4

Kendisini bulmaya çalışan, kim olduğunu keşfederken dışlanmaktan korkan, Chiron karakteri üzerinden yaşanılanları anlatıyor. Film, üç ana bölüme ayrılmış olup; karakterin üç farklı zamandaki dönüşümünü izleyicilere çarpıcı şekilde anlatır. Bazı yapımlar vardır ki onlar hayatı anlatış şekilde, karakterin değişimlerini gerçekçi bir şekilde anlattığı için çok sevildikleri kadar çok da yerilirler. Filmi yerenler, karakter değişimlerindeki sancıları göremeyip, olaylara yüzeysel bakanlardır. Filmi atakta alkışlayanlar ise filmin kaygını anlayarak, toplumun görmezden gelmek istediği tüm duyguların sade bir şekilde anlatılmasına hayran kalanlardır.

NO COUNTRY FOR OLD MAN - İHTİYARLARA YER YOK (2007) IMDB: 8.1

Sinemanın başyapıtları arasına girmeyi başaran filmin yönetmen koltuğunda Coen kardeşler vardır. Filmin kadrosunda ise oyuncuklarıyla göz dolduran Tommy Lee Jones, Javier Bardem ve Josh Brolin yer almıştır. Oscar ödül töreninden En İyi Film, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Yönetmen ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu kategorilerinden dört ödülle dönmüştür. 1980’ li yıllarda geçen filmde, bir adamın hayatı şans eseri bulmuş olduğu para dolu çantayı almasıyla tamamen değişecektir.

THE SILENCE OF THE LAMBS - KUZULARIN SESSİZLİĞİ (1991) IMDB: 8.6

İzleyiciyle buluştuğu seneye damgasını vurarak, kült filmler arasındaki yerini alan yapımın yönetmeni Jonathan Demme’ dir. ABD yapılımı olan gerilim filminin başrollerini ise usta oyuncu Anthony Hopkins ve Jodie Foster paylaşıyor. Thomas Harris’ in yazmış olduğu aynı isimli romandan sinemaya uyarlanan filmde, bir katili yakalamak için Hannibal Lecter’ dan yardım alan genç bir FBI ajanının yaşadıkları anlatılıyor. Seri katilin daha fazla kişiyi öldürmemesi için onun gibi düşünen ve kendisine yardım edebileceği kurbanlarını yiyen Dr. Hannibal’ la iletişime geçecektir.

THE ARTIST – ARTİST (2011) IMDB: 7.9

Teknoloji henüz gelişmemişken, sinema da alışkın olduğumuz sinema değildi. Renklerin olmadığı, sadece siyah – beyaz bir dünyada sesiz filmlerin çekildiği zamanlarda yaşananlar anlatılmaktadır. Oyuncuların kariyeri ise jest ve mimiklerini ne kadar iyi kullandıklarıyla doğru orantılıdır. Çünkü sesin olmadığı yerde, izleyicinin filmlerde yaşananlar hissedebilmesi için oyuncuların mimikleriyle hissettirmesi gerekir. 1920’ li senelerde geçen filmde sessiz dünyanın da sonu gelmiştir. Yeni gelişmelerle birlikte artık sinema dünyasına ses de girer. Sesin girmesi halk için iyi olsa da sektör içerisindeki bazı isimlere iyi gelmeyecektir. Bu isimlerden birisi de George Valentine’ dir.

THE ENGLISH PATIENT – İNGİLİZ HASTA (1996) IMDB: 7.4

Anthony Minghella’ nın yönetmen olduğu filmin, başrol oyuncuları ise Ralph Fiennes, Juliette Binoche ve Willem Dafoe’dir. Yazar Micheal Ondaatje’ nin aynı isimli eserinden uyarlanan film ABD yapımıdır. Film içerisinde aklın her türlü halini yaşarken, insanoğlunun da mücadelesine tanık oluyoruz. İkinci Dünya Savaşı’ nın son zamanlarında İtalya’da dört kişinin yolları kesişir. Kesişen yollarıyla birlikte sıra dışı yaşam öykülerine de tanık oluruz. Dört insanın yaşadıkları farklı olsa da kaderleri savaşın yaşattıkları acılarla bir araya gelecektir.

AMERICAN BEAUTY – AMERİKAN GÜZELİ (1999) IMDB: 8.3

Filmin afişinde yer alan gül, yakından bak sloganı ve filmin adı bir gül türünün ismidir. Filmde kullanılan metaforun anlamı ise hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığıdır. Dışarıdan mükemmel görünen bir yüz, hayatlar yakından bakıldığında ise çürümeye yüz tutmuş olabilir. Filmin ana konusu isme yapılan göndermeden de anlaşılacağı üzere orta sınıf bir Amerikan ailesinin dışarıdan bakılan mükemmel hayatında yaşanan kırılmalardır. Kızı ve eşiyle birlikte oldukça sıradan bir hayata sahip olan Lester içerisinde bulunduğu yaşamdan nefret etmektedir. Hissetmiş olduğu nefret duyguyla beraber yaşanan çöküntü ailenin yaşamını nasıl etkileyecektir?

SPOTLIGHT (2015) IMDB: 8.1

Tom McCarthy’ nin yönetmen koltuğunda oturduğu film sinema evreninde karşımıza çıkan gazetecilerin yer aldığı birçok filmden ayrılmayı başarıyor. Bunun sebebi ise oyunculuklarla birlikte, hız kesmeyen aksiyon dolu senaryosudur. Filmin başrollerinde Michael Keaton, Mark Ruffalo, Rachel McAdams vardır. ABD yapımı olan filmi bu kadar özel kılan ise herkesi ilgilendiren taciz konusunu odak noktasına almasıdır. Boston Globe isimli gazetenin içerisinde yer alan Spotlght ekibinin görevi klise içerisinde yer alan taciz olaylarını ortaya çıkarmaktır.

BLACK SWAN - SİYAH KUĞU (2010) IMDB: 8.0

Hayalinizi gerçekleştirmek için ne kadar ileri gidersiniz? sorusunun cevabını sık sık düşüneceğiniz ABD yapımı filmde bale dünyasında yaşananlara da tanık oluyoruz. Gelecek vaden genç Nina, küçüklüğünden beri eski bir balerin olan annesinin büyük baskılarına maruz kalmıştır. Baskılar sonucunda ne kadar iyi olursa olsun, kendisine hiçbir zaman tam olarak güvenemeyen güzel Nina’ nın ruhunda yaşadığı acılarda zamanla gün yüzüne çıkacaktır. Darren Aronofsky’ in yönetmen olduğu filmin başrollerini muhteşem oyunculuklarıyla Natalie Portman, Mila Kunis ve Vincent Casselyer alıyor.

THERE WILL BE BLOOD – KAN DÖKÜLECEK (2007) IMDB: 8.2

Yazar Upton Sinclair’ in Petrol isimli eserinden uyarlanan filmde; eserin sadece ilk yüz elli sayfası alınırken; kalan kısımlar ise yönetmen koltuğunda oturan Paul Thomas Anderson tarafından hazırlanmıştır. 1900’ lü senelerde geçen yapım, şirket sahibi olan Daniel Plainview’ in yaşadıklarını anlatmaktadır. Şirketin faaliyet alanı ise petroldür. Şirket sahibi Daniel, belirli bir hayat standardına sahip olsa da hep daha fazlasını isteyen acımasız bir adamdır. Hayattaki değer verdiği tek şey ise oğludur. Her şeyi oğlu için yaptığını düşünerek, hep daha fazlasını isteyen adamın hırsı her şeyin sonu mu olacaktır?

GRAVITY – YERÇEKİMİ (2013) IMDB: 7.7

Usta oyuncular Sandra Bullock, George Clooney ve Ed Harris’ in başrollerde olduğu filmde, uzay yolculuğu esnasında yaşananları izliyoruz. Bilimkurgu filmi olarak dikkat çeken yapım; insana ne kadar aciz olduğunu hissettirirken, insanı insan yapanın ise duygular olduğunun bir kez daha altını çiziyor. Uzayda yalnız kalmak zorunda kalan iki bilim adamının yaşadıklarını odağına alan filmde; her saniye gerilirken zamanında nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız. ABD ve İngiltere ortak yapımı olan film Oscar Ödül Töreni’ nden yedi ödülle dönmeyi başarıyor.

INTERSTELLER – YILDIZLARARASI (2014) IMDB: 8.6

Memento, The Prestige, Dunkirk, Inception gibi birçok ünlü filme imza atan yönetmen Christopher Nolan, Intersteller filminde de harika bir işe imza atmış. Dram ve bilimkurgu unsurlarının bir arada yer aldığı yapımda, zeki bir adam olan Cooper ve ailesinin yaşadıklarını izliyoruz. Yetenekli bir bilim insanı olan Coper’ ın hayattaki tek amacı çocuklarına güvenli bir yaşam sunmaktır. Bunun için geçmişine bir sünger çeken Cooper, çiftçilik yaparak hayatına devam etmektedir. En az babası kadar zeki olan Murhy’ nin keşfi, tüm ailenin hatta dünyanın hayatını değiştirecek olayların da başlangıcı olacaktır.

SHAKESPEARE IN LOVE – AŞIK SHAKESPEARE (1998) IMDB: 7.1

Dünya edebiyatında büyük iz bırakan Sheakespeare’ nin genç bir adam olduğu dönem anlatılmaktadır. Geçimini sağlamak için oyunculuk yapan genç adam, kendisinin şansını döndürecek olan ilhamını aramaktadır. Çevresinde ilham ararken, gerçek aşkı bulan Shakespeare, asla ulaşamayacağı asil bir kadına tutulacaktır. Birbirine deliler gibi aşık olan asil bir kadınla, hayatta kalmak için oyunculuk yapan Shakespeare’ nin aşkı anlatılmaktadır. Film, katılmış olduğu Oscar Ödül Töreni’ nden En İyi Film Oscar’ı, En İyi Senaryo Oscar’ı ve En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ ı dahil olmak üzere yedi ödülle dönmüştür.

CHICAGO (2002) IMDB: 7.1

Chicago, 1924 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde geçen bir müzikal, drama filmidir. Velma Kelly, başarılı bir sahne sanatçısıdır ancak Velma’nın hayatı, kocasını ve kardeşini aynı yatakta yakaladıktan sonra tamamen değişecektir. Çünkü yaşadıkları yetmezmiş gibi bir de eşini ve kocasını öldürmekle suçlanacaktır. Roxy ise sahne hayalleri kuran genç bir kadındır ancak menajerini öldürerek hapse düşer. Hapiste yolu idolü olan Velma ile kesişecektir. Chicago, 2003 yılında tam 6 Oscar ödülü almış mutlaka izlenmesi gereken bir yapım olarak göze çarpıyor.

THE HOURS – SAATLER (2002) IMDB: 7.5

The Hours, ünlü yazar ve kadın aktivist Virginia Woolf’un hayat hikâyesine ve en çok ses getiren romanı olan Mrs. Dalloway’e biyografi dışında bir yaklaşım ile yeniden hayat veriyor. Filmde, Virginia Woolf’u canlandıran Nicole Kidman bu rolü ile de “En İyi Kadın Oyuncu” Oscar’ına layık görülmüştür. The Hours, sadece Virginia Woolf’un değil, onun kitapları sayesinde hayatlarına dokunduğu kadınların da hikayesi olarak seyirci ile buluşuyor.

STILL ALICE – UNUTMA BENİ (2014) IMDB: 7.8

Unutma Beni olarak dilimize çevrilen “Still Alice” 50 yaşındaki Profesör Alice Howland’ın Alzheimer ile mücadelesini anlatırken her insanın başına gelebilecek bu hastalığı en doğal hali ile perdeye yansıtmıştır. Alice, başarılı bir kariyeri varken önce kelimeleri sonrasında ise geçtiği yolları unutmaya başlar. Alzheimer teşhisi konulan Alice’i canlandıran Julianne Moore, filmdeki performansı ile “En İyi Kadın Oyuncu” Oscar ödülüne layık görülmüştür.

SCENT OF A WOMAN – KADIN KOKUSU (1992) IMDB: 8.0

Charlie Simmis, pek de varlıklı bir aileden gelmeyen bir kolej öğrencisidir. Masraflarını karşılamak için kör bir Emekli Yarbay olan Frank Slade’ye hafta sonu göz kulak olmak için anlaşır. İlk başta sadece bir hastabakıcılık gibi gözüken görev, ikilinin hayatlarını da birbirine yaklaştıracaktır. Al Pacino, Emekli Yarbay Frank Slade’yi canlandırdığı filmde, üstün oyunculuk performansı ile Oscar’ı kazanmıştır. Bu filmdeki performansını sergileyebilmek için Al Pacino, 6 ay körler okulunda görev almıştır.

DALLAS BUYERS CLUB – SINIRSIZLAR KLÜBÜ (2013) IMDB 8.0

Film bir AIDS hastası olan Ron Woodroof’un gerçek hayat hikâyesinden esinlenilerek beyaz perdeye aktarılmıştır. 1986 yılında AIDS teşhisi konulan Ron Woodroof, Amerikan İlaç Dairesi tarafından onaylanan tek ilacı almaya başlar ancak ilaç Ron’u neredeyse öldürecektir. Durumu fark eden Ron hayatta kalabilmek için diğer ülkelerden kaçak ilaç getirme arayışına girer. İlaç getirme işi büyüyerek bir nevi kaçakçılığa dönüşecektir. Filmde Ron Woodroof’u canlandıran Matthew McConaughey en iyi erkek oyuncu Oscar’ını alırken, Ron’un hasta arkadaşı Rayon rolü ile Jared Let’da en iyi yardımcı erkek oyuncu Oscar’ının sahibi olmuştur.