Sinema insanoğlunun dünyayı anlamasını sağlayan en önemli araçtır. Sanat filmleri ise popüler kültür için değil; kişinin kendi bakış açısını izleyiciye yansıtmasını sağlayan filmlerdir. Bu nedenle de insanlara dayatılan filmlerden olmadıkları için izleyenin farklı bakış açılar kazanmasını sağlayan, hayallerinin peşinden gitmesi için ilham veren filmlerdir. Sanat filmlerinin amacı para kazanmak yerine insanların hayatına ışık tutan, bazen ilham veren ama her zaman düşündürten ve empati duygusunu geliştiren yapımlardır.
KYNODONTAS – KÖPEK DİŞİ (2009) IMDB: 7.3
Ünlü yönetmen Yorgos Lanthimos’un efsane olduğu filmi, Köpek Dişi (Dogtooth) ailenin, çocuklar üzerindeki akıl almaz etkisini gözler önüne sürüyor. Her insan için hayattaki en önemli şey gerçeklerdir. Peki; hiç gerçeklerin bize öğretilenler olduğunu düşünmüş müydünüz? Baba ailenin her şeyi; tüm kuralları koyan, altındakiler istediği gibi davrandığında ödül ya da ceza veren kişidir. Ailenin diğer üyeleri ise anne, iki kız kardeş ve erkek kardeşten oluşur. Uzaktan bakıldığında büyük havuzu olan lüks evin içerisinde yaşananlar gerçekten dışarıdan göründüğü kadar mükemmel midir?
INCENDIES – İÇİMDEKİ YANGIN (2019) IMDB: 8.3
Incendies filmiyle yönetmen Denis Villeneuve, bu kadar da yaşanmaz dedirtse de Ortadoğu’nun gerçek yüzüyle karşı karşıya getiriyor hepimizi. Nawal Marwan, sağlık sorunu yaşadığında yıllardır yanında çalıştığı aynı zamanda aile dostları olan Noter Jean Lebel’dan yardım ister. Kadın, aile dostuna vasiyet yazdırdığı gibi üç tane de mektup verecektir. Öldükten sonra ikiz çocuklarına teslim edilecek olan mektuplarla birlikte annenin sır dolu yaşamını da hep birlikte öğrenmeye başlarız. Annenin, kız çocuğundan isteği babasını bulması, oğlundan isteği ise ağabeyini bulmasıdır.
LOLA RENNT – KOŞ LOLA KOŞ (1998) IMDB: 7.6
Alman sineması denildiğinde akla gelen ilk yönetmenlerden birisi olan Tom Tykwer’ın efsane filmi Koş Lola Koş filmiyle seçimlerin önemini bir daha anlayacaksınız. Lola ve Mani birbirini çok sevmektedir. Her ne kadar hayatlarında her şey güzel olsa da mafya için çalışan Mani’nin yüz bin markı kaybetmesiyle her şey değişecektir.
Lola hayatının aşkı Mani’yi kurtarabilmek amacıyla elinden gelenin fazlasını yapacaktır. Aşkını kurtarabilmesi yaptığı seçimlerle, aynı hikâyenin üç farklı versiyonunu izlediğimiz yapımda Lola’yı sürekli koşarken izleriz. Her seçimiyle senaryonun değişmesine neden olan Lola kendi hayatından çok sevdiği Mani’yi kurtarmayı başarabilecek midir?
TRAIN TO BUSAN – ZOMBİ EKSPRESİ (2016) IMDB: 7.5
Sinemanın en önemli unsurlarından birisi olan zombiler filmin odak noktası olup; yönetmen koltuğunda ise Sang-ho Yeon vardır. Doğum gününde kızını eski eşine götürmek isteyen baba kız trene binerler. Bu sırada da zombi salgını çok hızlı bir şekilde şehirde yayılırken, tüm yolcular da trende sıkışmıştır. Trende sıkışan yolcular hem trenden çıkmanın hem de zombilerden kurtulmanın yolunu bulmak zorundadır. Zombi Ekspresi filmini diğer zombi filmlerinden ayıranlar ise senaryodaki hikâyelerin güçlü olması ve modern zombilerdir.
GRETA (2018) IMDB: 6.0
Ellili yaşlarında olan yalnız bir kadının birine bağlanma arzusu hastalıklı bir hal aldığında hem kendisine hem de çevresindekilere zarar verecektir. Kendi davranışları yüzünde hayatta yapayalnız kalan kadın insanların iyi yönlerini kullanarak kendisine bağımlı hale getirmeye çalışmaktadır. Tanışmak için iyi niyetli insanları kendisine av olarak seçen Greta’nın başvurduğu yöntem ise çantalarını, şehrin birçok yerinde içerisinde iletişim bilgilerini de bırakarak unutmuş numarası yapmaktır. Çantayı bulan kişi iyi niyetli ve nazikse kendi ayaklarıyla çantasını Greta’ya getirecektir. İstediği karakterdeki kişi Greta’ya geldiğinde ise yavaş yavaş sanki karşısındakinin de tercihiymiş gibi hayatına sızmaya başlar.
DOGVILLE (2003) IMDB: 8.0
Lars Von Trier’in yönetmen koltuğunda olduğu filmde Nicole Kidman ise başrolde yer almaktadır. Tek mekânda çekilen filmde Grace, babasının baskıcı yönetiminden ve insanlara uyguladığı zulümden zor da olsa kaçmayı başarabilmiştir. İstediği hayata sahip olabilmek için Grace ufak ve sevimli kasabaya sığınacaktır. Görür görmez kasabaya da içerisindeki insanlara da âşık olan Grace yaşamak istediği yeri sonunda bulmuştur. En başta her şey güzel gitse de özellikle Grace’in arandığını sanan kasabalı bu durumu, genç kadına bir tehdit olarak kullanacaktır. İnsanların gerçekte ne kadar bayağı ve kötü olduğunu anladığında iyi, nazik Grace yerini eleştirdiği babasından daha acımasız birine bırakacaktır.
SEVENTH SEAL – YEDİNCİ MÜHÜR (1957) IMDB: 8.2
On dördüncü yüzyılda geçen filmde Tanrı adına savaşmak için memleketinden uzakta senelerdir savaşan bir şövalyenin yaşadıklarını izliyoruz. Evinden uzakta yıllardır savaşan Antonius Block şimdi de ölüme karşı bir savaşa girecektir. Savaş sonrasında eve dönmeye çalışan şövalye ve arkadaşı yolda birçok insanın veba nedeniyle öldüğüne tanık olacaktır. Tanrı’ya yakaran şövalye kısa süre sonra tam da memleketine dönerken ölümü karşısında bulacaktır. Her şeyle mücadele etmeyi alışkanlık haline getiren şövalye ölümle de mücadele etmeye kararlıdır. Ölümü atlatmak bulduğu yöntem ise satranç oyunudur. Filmin yönetmeni ise sayısız filme imza atan Ingmar Bergman’dır.
ELEPHANT MAN – FİL ADAM (1980) IMDB: 8.1
ABD ve İngiltere ortak yapımı olan Fil Adam filminin yönetmeni David Lynch’dir. Lakabı Fil Adam olan John Merrick isimli adam, henüz anne karnındayken annesinin bir fil tarafından saldırıya uğraması sonucunda deformasyona uğramıştır. Doğmadan hayatın kendisi için çizdiği kaderi yaşamak zorunda olan John, aynalara bakmaktan da insan içine çıkmaktan da çok korkmaktadır. Yaşı ilerledikçe geliştiği için görüntüsü de çirkinleşen John Merrick kendisini kabul etmediği gibi annesi için de üzüntü kaynağı olduğundan emindir. Hayatının bir döneminde sirkte çalışan John, insanlar her ne kadar kendinden nefret etse de onun sayesinde sirk sahibi hayatının da parasını kazanmıştır.
MUSTANG (2015) IMDB: 7.6
Kadın yönetmenimiz Deniz Gamze Ergüven tarafından çekilen film, kadın olmanın zorluklarını anlatıyor. Annesi ve babası ölen beş kız kardeşin yaşadıklarının anlatıldığı filmde kadın olmanın zorluğu aynı olsa da yaşanan sorunlar farklılık gösteriyor. Sadece kadın olduğu için dışarı çıkma özgürlükleri kısıtlanan ya da erkeklerle konuştuğu için farklı şekillerde değerlendirilirler. Kadın olduğu için istediğini yapamayan ancak erkek olduğu için kadına istediğini yapmaya hakkı olduğu sanan aile aslında toplumumuzu ifade ediyor. Filmi izlerken eşitsizlik, özgürlük kısıtlaması, bekâret, ensest ilişki gibi birçok konuya değiniliyor.
CAPERNAUM – KEFERNAHUM (2018) IMDB: 8.4
Cannes film festivalinde özel jüri ödülüne layık görülen Kefernahum filminin yönetmeni Nadine Labaki’dir. Bir çocuğun ailesine karşı açtığı davanın anlatıldığı filmde tüm duyguları da bir arada izliyoruz. On iki yaşında küçük bir çocuk olan Zain, yaşından büyük sorumluluklarıyla ailesine kendilerini dünyaya getirdiği için dava açıyor. Davayla açılan ilk sahne sonrasında Zain’in tüm yaşadıklarını geri dönüşler halinde izliyoruz. Hayatta başına ne gelirse gelsin asla vazgeçmeyen çocuk en sonunda canından çok sevdiği küçük kız kardeşinin evlendirilmesine karşı çıkamaz. Zain için en büyük kırılma noktalarından birisi de bu olacaktır.
THE LOBSTER – ISTAKOZ (2015) IMDB: 7.2
Yorgos Lanthimos’un yönetmen koltuğunda olduğu filmde izleyici distopik bir dünyanın kapılarını aralıyor. Sevginin arandığı bir dünyada yaşananları izlerken duyguların önemini bir daha anlayacaksınız. Hayatınızdaki insan öldüğünde, sevgiliniz terk ettiğinde kısacası hayatta bir eşiniz yok ise bir otelde kalmaya başlıyorsunuz. Otelde kalış süresi ise kırk beş gün olup; yenidünya üzeninde belirlenen süre içerisinde eş bulmanız şarttır. Aksi takdirde ise en başta seçtiğiniz hayvana dönüşürsünüz. Her ne kadar filmde çizilen dünyada amaç eş bulmak olsa da bu dünyada kesinlikle duygulara yer yoktur. Birini sevdiğiniz için eş olarak seçerseniz bunun bir cezası olacaktır.
LA PİEL QUE HABİTO – İÇİNDE YAŞADIĞIM DERİ (2011) IMDB: 7.6
İspanyol sineması ve dünya sineması için en önemli yönetmenlerden birisi de Pedro Almodóvar’dır. Yönetmenin dehasını konuşturduğu filmde, kızını kaybeden babanın ölen eşine olan tutkusunu gerçekleştirişini izliyoruz. Robert Ledgard birçok ailevi sorunu olan ancak alanında dahi bir doktordur. Eşinin ölümünden sonra hayatındaki tek önemli şey kızıdır. Psikolojik rahatsızlığı olan kızı tecavüze uğradıktan sonra yaşadıklarına daha fazla dayanamayarak intihar eder. Yaşadığı acının şokuyla intikam planı hazırlayan baba tecavüzcüyü bularak hak ettiği değeri verecektir. Tecavüzcüyü kaçırmasıyla birlikte Robert Ledgard bilimi ve dehasını kendi amaçları doğrultusunda kullanacaktır.
BIG FISH – BÜYÜK BALIK (2003) IMDB: 8.0
Tim Burton’ın yönetmen koltuğuna oturduğu film Daniel Wallace’nin çok satan kitabından sinemaya uyarlanmıştır. Küçüklüğünden beri babasının akıl almaz hayalleriyle büyüdüğünü düşünen William Bloom; babasının ağır hastalığı nedeniyle evine döner. Genç adam aslında anlatılanların gerçekliğini de babasına haksızlık ettiğine de babasının arkadaşları sayesinde anlayacaktır. Ewan McGregor’ın başrolde olduğu filmde hikâye ve mekanlar kadar replikler de iz bırakıyor.
HER – AŞK (2013) IMDB: 8.0
Karısından boşanan Theodore iletişim becerileri pek de iyi olmayan yalnız bir adamdır. Hayatının can sıkıntısından zulüm haline geldiği bir anda teknoloji reklamı ilgisini çekecektir. Anlık bir kararla vaat edilen programa sahip olmak isteyen adamın hayatında artık yapay zekâ Samantha vardır. Sadece bir ses olarak düşünse de Samantha düşünebilen, kolaca öğrenen çok zeki bir varlıktır. Kimseyle olmadığı kadar kendisini Samantha’ya yakın hisseden Thedore en sonunda gerçek aşkı bulacaktır.
JAGTEN – ONUR SAVAŞI (2012) IMDB: 8.3
Kırklı yaşlarında olan Lucas eşinden yeni boşanmış bir adamdır. Kendine yeni bir hayat kurmak ve oğluyla arasındaki ilişkiyi düzeltmek isteyen adamın hayatı kısa süre içerisinde alt üst olacaktır. Küçük bir kızın söylemiş olduğu yalanla; tüm kasaba tarafından tacizle suçlanan adam onurunu kurtarmak için gerçeği açığa çıkartmak zorundadır. Danimarka ve İsveç ortak yapımı olan filmde bir adamın onur mücadelesine tanık oluyoruz.
AMELİE (2001) IMDB: 8.3
İzleyiciyle buluştuğu yıl herkes tarafından konuşulan filmin yönetmen koltuğunda Jean-Pierre Jeunet vardır. Eğlenceli bir Fransız komedisi sunan yapımda genç bir kadın olan Amelie’nin hayatına tanık oluyoruz. Genç kadın hayatın güzelliklerini görmeyi seçen eğlenceli, iyi kalpli ve deli doludur. Anne ve babası olmayan Amelie’nin yaşamı diğer insanların yaşamına dokunarak geçer. Öyle bir hayata dokunmadır ki Amelie’nin hayatına girdiği kişinin yaşamı değişse de kimse bunu nasıl yaptığını anlayamaz.
JODEİYE NADER AZ SİMİN – BİR AYRILIK (2011) IMDB: 8.3
İran yapımı olan filmde boşanmak isteyen Simin ve Nadir’in yaşadıklarını izliyoruz. Ailesiyle birlikte İran’ı terk etmek isteyen Simin kocası Nadir’in teklifini kabul etmemesi üzerine boşanma sürecine girerler. Nadir ise Alzheimer olan babasını yalnız bırakmak istememektedir. Film düşük bütçeyle çekilen film İran’da bir rekor kırarak bütçesinin on katını kazandırmayı başardı.
EL LABERİNTO DEL FAUNU – PAN’İN LABİRENTİ (2006) IMDB: 8.2
Fantastik öğelerin yer aldığı filme bir kız çocuğunun yaşadıklarına tanık oluyoruz. Sistemdeki yeri güçlü olan bir babanın yaptığı tüm zulümleri görmek zorunda olan kızı kaçışı hayal dünyasında bulacaktır. İlk gösterimini çıktığı yıl Cannes Fil Festivali’nde yapan film izlendikten sonra dakikalarca ayakta alkışlanmıştı. Savaşın gerçek yüzünü ve etkilerini küçük bir kız çocuğunun gözünden anlatan çarpıcı bir film.
DARBAREYE ELLY - ELLY HAKKINDA (2009) IMDB: 8.0
Yaşamını Almanya’da sürdüren Ahmet ziyaret için geldiği İran’da arkadaşlarıyla birlikte ufak bir tatil yapacaktır. Arkadaşlarından biri ise Ahmet’le tanışması için tatile Elly’de çağıracaktır. Elly’nin bir anda ortadan kaybolmasıyla hikâye başlar. Hiç Kimse Elly’i tam olarak tanımadığı gibi genç kadına ne olduğunu da bilmemektedirler.
JULIETA (2016) IMDB:7.1
Usta yönetmen Pedro Almodovar’ın hem yönetmen hem de senaristlik koltuğunda oturduğu filmde Julieta isimli kadının yaşadıklarını izliyoruz. Ellili yaşlarında olan Julieta sevgilisiyle birlikte yeni bir hayata adım atmak üzeredir. Bir gün kendisine geçmişinin hatırlatan biriyle karşılaştığında, her şeyi bırakıp geçmişine doğru bir yolculuk yapacaktır. Çıktığı yolculuk ise Julieta’yı hayatının aşkına gençlik yıllarına götürürken hatırlamak istemediği acılarla da yenden yüzleşecektir. Julieta kendi geçmişine bakarken; kızı Anita ile olan ilişkileri de yeniden şekillenecektir.
Yorum Yap