Bu yazımızda sizi dünyanın sonuna götürüyoruz! Macera, dram ve bilim-kurgu türlerinin kıyasıya rekabetle hüküm sürdüğü sıra dışı bir yapım ile yeniden karşınızdayız. Sürükleyici konusu, muhteşem sinematografisi ve birbirinden yetenekli oyuncularıyla herkesin dilinde olan bu diziyi masaya yatırmanın zamanı çoktan gelmişti... Her gün onlarca projenin başlayıp, ilk sezonu dahi geçiremeden ekran macerasına son verdiği dizi endüstrisinde; başarılı kurgulara sahip, uzun soluklu işlere hasret kaldık. Söz konusu dizimizse bu derin boşluğu doldurmaya aday nitelikte. Daha fazla vakit kaybetmeden gelin sizi, The 100 dizisinin konusu ve oyuncuları ile tanıştıralım…
The 100 Nedir?
Dizimizin konusu hakkında söylenecek çok şey var elbette. Fakat gelin önce perde arkasında küçük bir yolculuğa çıkalım ve dizinin hayata geçirilmesinde imzası bulunan isimleri öğrenelim… Projemizin tasarımcısı olan isim, Amerikalı senarist ve televizyon yapımcısı; Jason Rothenberg. Dizide yönetmen olarak kendisine Hint-İngiliz asıllı olan ve Spooks serisi ile tanıdığımız; Bharat Nalluri eşlik ediyor.
Alloy Entertainment, CBS Television Studios ve Warner Bros. Television ortak yapımı olan dizi, Kass Morgan’ın aynı isimli romanından uyarlanarak 19 Mart 2014 tarihinde ünlüler geçidine dönen muhteşem bir gala ile yayın hayatına başlamıştır. The CW kanalında yayınlanmakta olan dizinin imdb puanı ise; 7.7.
The 100 Kaç Sezon, Kaç Bölüm?
İzleyiciyle ilk olarak 19 Mart 2014 tarihinde buluşan ve hali hazırda yayınlanmış 6 sezonu bulunan diziye, şu an Netflix platformundan erişebilmeniz mümkün. Dizinin ilk sezonu 13, ikinci ve üçüncü sezonları 16; dördüncü, beşinci ve altıncı sezonları ise yine 13’er bölümden oluşuyor. Bölüm uzunlukları ise ortalama 40-45 arasında değişkenlik göstermekte. Final sezonu olacağı duyurulan 7. sezonu için de onay almayı başaran The 100; hayranlarını merakla bırakan uzun bekleyişi, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamayla sonlandırarak yayınlanma tarihi için 20 Mayıs 2020’yi işaret etti. Yeni sezon başlayana dek, geçmiş sezonlara ait toplamda 84 bölümü izleyerek teselli bulabilirsiniz.
The 100 Dizisinin Konusu
Dizinin geçtiği zaman diliminden 97 yıl öncesinde tüm dünyayı derinden etkileyen bir nükleer patlama yaşanmıştır. Armageddon adlı nükleer bomba, insan ırkının neredeyse sonunu getirmiştir ve dünya artık, yaşam için uygun olamayacak ölçüde radyasyonla kaplıdır. 12 farklı millete ait, toplamda 400 kişiden oluşan topluluk ise; bir şekilde hayatta kalmayı başarmış son insanlar olarak dünyayı terk etmek zorundadırlar. Aksi halde ölüm, kısa sürede onlar için de kaçınılmaz olacaktır.
Patlamadan önceki dönemlerde hız kazanmış olan farklı gezegenlerdeki yaşam arayışı, bu 400 insanın hayatta kalma biletidir. Uluslara ait, uzay istasyonlarına göç ederek yaşam mücadelesi veren bu topluluk; üç kuşak kadar çoğalarak sayılarını 2094’e çıkarır. Fakat koşullar zor ve imkânlar kısıtlıdır. Üstelik uzaydaki hava değeri, durumu daha da güçleştirmektedir. Çareyi “Ark” ismindeki istasyonda birleşerek, bir uzay istasyonu toplumu kurmakta bulurlar. Kalabalık yaşam çok geçmeden; tıpkı dünyada olduğu gibi uzayda da taşkınlık, aşırılık ve suç niteliğindeki davranışları beraberinde getirir. Bu durum da, uzayda ağır bir ceza sistemi uygulanmasını zorunlu kılar. Oluşturulmuş kuralları çiğneyenler anında ölüm cezasına çarptırılmakta, yaşı 18’in altında ise hapis cezasına mahkûm edilmektedir. Zaman geçtikçe uzay istasyonuna ait parçaların işlevsel sorunlar çıkarması ve imkânların insanlığın devamı için yeterli olamayacağı öngörüsü ile uzay konseyi tarafından önemli bir karar alınır. İstasyonda işlemiş oldukları suçlar sebebiyle hapishanede tutulan 18 yaşın altındaki kişileri dünyaya geri yollayarak, yaşam koşullarının elverişli düzeye ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmeye karar verirler. Diziye ismini veren şey de, aslında bu karardır. Genç yaştaki 100 mahkûmdan oluşan topluluk; insan ırkının son umudu olan bu riskli yolculuğa çıkmaya mecbur bırakılır.
Eski yaşam kürelerine vardıklarında kelimenin tam anlamıyla şoka uğrayan grup, beklentilerinin tam aksi bir tablo ile karşılaşırlar. Daha elverişli koşullara kavuşup, istasyondaki katı kurallardan kurtulan gençler; gözden çıkarılma hissinin de vermiş olduğu öfkeyle, uzay konseyi ile olan iletişimlerini sonlandırır ve geri döneme kararı alırlar. Fakat yıllar sonra geri döndükleri evlerinin onlara küçük bir sürprizi vardır…
The 100 Oyuncu Kadrosu
- Clarke Griffin: Eliza TAYLOR
- Dr. Abigail "Abby" Griffin: Paige TURCO
- Lexa: Alycia Debnam CAREY
- Finn Collins: Thomas McDONELL
- Bellamy Blake: Bob MORLEY
- Octavia Blake: Marie AVGEROPOULOS
- Raven Reyes: Lindsey MORGAN
- Jasper Jordan: Devon BOSTICK
- Lincoln: Ricky WHITTLE
- Monty Green: Christopher LARKIN
- Marcus Kane: Henry Ian CUSSICK
- Thelonious Jaha: Isaiah WASHINGTON
- Wells Jaha: Eli GOREE
- John Murphy: Richard HARMON
- Emori: Luisa D'OLIVEIRA
- Indra: Adina PORTER
The 100 Karekter Analizleri
ABBY
Birleştirilmiş uzay istasyonu olan Ark’ta doktor olarak görev alan Abigail Griffin, aynı zamanda yönetimde de yer almaktadır. Görevine olan sadakati, kocasının ölümüne neden oluştur. Bu sebeple kızı ile de arası açılmış ve hatta Clarke hapse atılmıştır. Dünyaya gönderilecek grubun içinde yer alan kızı için verdiği eşsiz mücadeleye şahitlik edeceğiz.
THELONIOUS JAHA
Nam-ı değer uzay istasyonumuzun başkanı olan karakter; yer yer fedakârlıkları, yer yerse acımasız disiplini ile karşımıza çıkıyor. Sert uygulamaları sebebiyle Ark’ta pek sevilmese ve dünyaya gönderme fikri pek olumlu yankılara sebebiyet vermese de; hayatta kalıp yeni nesillere ulaşabilmeleri için başka şansları da yok gibidir.
MARCUS KANE
Uzay heyetinde başkan yardımcısı olarak görev alan Marcus, hiç şüphesiz Ark’taki en acımasız kişi. Öyle ki hayatta kalmak için her yola başvurup, gözünü kırpmadan insan harcayabilir. İstasyondaki nizam, büyük ölçüde kendisi tarafından sağlanıyor. Her ne kadar soğuk mizaçlı bir karakter olsa da, insanlığın devamı için kilit isimlerden biri.
CLARKE GRIFFIN
İstasyonun doktorluğunu üstlenen Abigail Griffin’in kızı olan Clarke, babasının ölümü ile birlikte derinden sarsılmış ve son derece fevri davranışlar sergilemeye başlamıştır. Bu başına buyruk tavırları sebebiyle hapishane mahkûmlarından biri olan kahramanımız, dünyaya gönderilecek 100 kişilik ekibin içerisinde yer almaktadır. Clarke, cesareti ve üstün yöneticilik vasfı ile kısa sürede yeniden döndüğü dünyada üstünlük sağlayacaktır.
FINN COLLINS
İstasyondaki hapishanede tutulan ve yine dünyaya gönderilen ekibin içinde yer alan Finn, kısa süre içerisinde Clarke’ın sağ kolu olacaktır. Düzenin sağlanması ve organize bir biçimde hareket edilmesi için topluluğun, liderlerinin emirlerine uymaları ile görevlidir. Son derece sağduyulu bir karakter olan Finn, dizideki en sempatik isimlerden biri.
OCTAVIA BLAKE
Uzay istasyonundaki nüfus artışının kontrolü için annesi tarafından saklanarak büyütülen Octavia, durumun ortaya çıkışı ile annesi kaybeder ve hapse mahkûm edilir. Elbette ki dünyaya yapılan yolcukta o da yer alacaktır.
BELLAMY BLAKE
Octavia’nın abisi olan kahramanımız, uzay istasyonun güvenlik güçlerinde görevlidir. Küçük ve savunmasız olan kız kardeşini koruyabilmek için her şeyi yapmaya hazır olan Bellamy, kardeşinin dünyaya gönderilmesi gündeme geldiğinde, kendi hayatı için de risk oluşturacak girişimlerde bulunmaktan geri durmayacaktır.
RAVEN REYES
Uzay istasyonunda tekniker olarak görev alıp, mekanik parçaların bakım ve tamirinden sorumlu olan Raven, aynı zamanda gözü kara bir âşıktır. Üstelik bu aşkı, tehlikeli sularda yüzmesine sebebiyet verebilecek kadar da güçlüdür.
JASPER JORDAN
Enerjisini aksiyon ve eğlence peşinde koşmak üzerine kanalize eden Jasper, bu eylemlerinden birisi sırasında kuralları ihlal etmiş ve kaçınılmaz olarak kodesi boylamıştır. Dünyanın yeniden keşfedileceği bu sıra dışı yolcukta elbette kendisine de bir bilet ayırılmıştır.
The 100 Dizisini Neden Mutlaka İzlemelisiniz?
İlk olarak dizinin konsepti son derece ilgi çekici. Bilim-kurgu dünyasında elbette ki çok sayıda hayatta kalma ve insanlığın sonu temasında şekillenen yapımı izledik, fakat The 100 sahiden de bambaşka bir özgünlüğün kapılarını aralıyor. Dizi aşkı, arkadaşlığı ve yönetim metotlarını da pek çok farklı boyutta ele almakta. Hiçbir ilişki ve hiçbir diyalog, alıştığımız şekilde işlemiyor.
Son olarak en önemlisi de, izlerken insanda sorgulama dürtüsü uyandıran bir proje olması. İnsan varlığının her ortamda şekil değiştiren taşkınlığı, hayatta kalabilmek için yapabilecekleri ve dünya yaşamının son bulma riskine karşı; derin düşüncelere dalmamak mümkün değil.
Her ne kadar ufak tefek çekim hatalarını bünyesinde barındırıyor olsa da; her bölüm seyircisini şaşırtmayı başarmış ve her sezonu iple çekilen bir yapım ile karşı karşıyayız. Sürükleyiciliğin tesirine karşı koyamayacağınız, kullanılan müziklerden kendinize güzel bir playlist derleyeceğiniz ve pek çok yetenekli oyuncu ile tanışacağınız The 100’ü izlemek için kesinlikle daha fazla vakit kaybetmeyin!
Yorum Yap