Güneydoğunun en güzel illerinden biri Şanlıurfa'dır. Medeniyete beşiklik yapan tarihi ve turistik yerleri ile yöresel mutfağın enfes lezzetleri yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça ilgi görmektedir. Kara ve hava yolundan ulaşımın yapılabilmesi de Şanlıurfa’da gezilecek yerler adına ziyaretçilerine kolaylık sağlamaktadır. Ayrıca Şanlıurfa'nın lokasyon olarak Diyarbakır, Adıyaman, Gaziantep ve Mardin illerine yakın mesafede bulunması da GAP turu yapmak isteyenler için avantajlıdır. Şanlıurfa'da merkezde ve yakın mesafelerde mutlaka görülmesi gereken yerler bulunmaktadır.
Balıklıgöl
Şanlıurfa'nın merkezinde yer alan Balıklıgöl; efsaneleri ve hikayeleri ile inanç turizminin simgelerinden biridir. Yıl boyunca yerli ve yabancı, birçok ziyaretçi akımına uğramaktadır. Balıklıgöl; içerisinde kutsal olduğuna inanılan ve halk tarafından yenilmeyen sazanların yaşadığı bir göldür. Çevresinde; Rizvaniye Camii, Halilulrahman Camii, Makam-ı İbrahim ve Şanlıurfa Kalesi yer almaktadır.
İnanç turizmi adına önemli yerlerden birisi olan Balıklıgöl'ün oluşum efsanesi şöyledir: Dönemin krallarından biri olan Nemrut; bir gece rüyasında bir kabus görür. Sarayın kahinlerinin rüya yorumuna göre; o sene doğacak bir erkek çocuğu tarafından Nemrut'un saltanatına son verilecektir. Bunu öğrenen Nemrut o yıl doğan tüm erkek çocuklarını öldürür. Nemrut'un başdanışmanı Azer'in ve karısının o yıl bir erkek çocuğu olur. Azer'in karısı; İbrahim adını verdiği oğlunu, bugün Makam-ı İbrahim denilen ve Hz. İbrahim'in doğduğuna inanılan mağarada gizleyerek büyütür.
Bir gün İbrahim; tapınaktaki putları tek tek kırar ve çekicini Nemrut'u simgeleyen büyük putun koluna asar. Bunu öğrenen Nemrut İbrahim'i huzuruna çağırarak, putları neden kırdığını sorar. Bunun üzerine İbrahim, putları kendisinin kırmadığını bunu yapsa yapsa büyük putun yapacağını söyler. Nemrut'un cansız ve taştan yapılmış bir heykelin bunu yapamayacağını söylemesi üzerine İbrahim gülümser ve ben de bunu anlatmaya çalışıyordum der. Bu olaya çok sinirlenen Nemrut büyük bir ateş yaktırarak, bu ateşte İbrahim'in yakılmasına karar verir. Bu kocaman ateşe mancınık ile fırlatılan İbrahim'in yakılacağı ateşin bir göle, odunların da balıklara dönüştüğüne inanılmaktadır. Bugün günümüzde Balıklıgöl olarak bildiğimiz bu gölün ve balıkların kutsal olmasının sebebi budur.
Halilulrahman Camii ve Mağarası
Balıklıgöl bölgesinin yanında yer alan Halilulrahman Camii ve Mağarası da inanç turizmi adına en çok ziyaret edilen yerlerden birisidir. Camii ismini; Hz. İbrahim'in lakabı olan Halilulrahman (Allah'ın Dostu)'ndan almaktadır. Birçok medeniyet tarafından inanç ve tapınak yeri olarak kullanılan Camii; son olarak Osmanlı Dönemi'nde Salih Paşa tarafından camii olarak inşa ettirilmiştir.
Halilulrahman Mağarası ise; hem hikayesi ile hem de mistik havası ile ziyaretçilerine farklı bir atmosfer sunmaktadır. Nemrut'un erkek çocuklarını öldürmek istemesinin üzerine; Hz. İbrahim'in annesinin bu mağaraya gelerek doğum yaptığına ve Hz. İbrahim'in bu mağarada büyüdüğüne inanılmaktadır. Hz. İbrahim'in, açlıktan ölmesin diye ceylanlar tarafından emzirildiği ve bu yüzden çok kısa sürede genç bir delikanlıya dönüştüğü de anlatılan hikayelerden biridir. Halilulrahman Mağarası aynı zamanda Makam-ı İbrahim veya Mevlid-i İbrahim olarak da bilinmektedir.
Rizvaniye Camii
Balıklıgöl'ün hemen yanında yer alan Rizvaniye Camii de o bölgede görülmesi gereken yerlerden biridir. Rakka Valisi Rıdvan Ahmet Paşa tarafından 1736 yılında yaptırılan Camii; Balıklıgöl ile bütünleşmiş bir hava oluşturmaktadır.
Şanlıurfa Kalesi
Şanlıurfa’da gezilecek yerler arasında milattan önceye kadar uzanan tarihi ile Şanlıurfa Kalesi de bulunmaktadır. Milattan yaklaşık 10.000 yıl önce kurulduğu tahmin edilen Kale'ye dair ilk kayıtların, 6. yüzyıla ait olduğu bilinmektedir. Ayrıca Kale'de yapılan kazı çalışmalarında bulunan ve 12.000 yıllık olduğu düşünülen Balıklıgöl Adamı Heykeli Şanlıurfa Müzesi'nde ziyaretçilere sergilenmektedir. Kalede bulunan taş sütunların ise; Hz. İbrahim ateşe atılırken, mancınık olarak kullanıldığı rivayet edilmektedir.
Şanlıurfa Kalesi özellikle akşam vakitlerinde ziyaretçilerine çok güzel bir atmosfer sunmaktadır. Makam-ı İbrahim ile Halilulrahman Camii'nin ışıklarının eşlik ettiği şehir manzarasını izlerken Balıklıgöl'ün mistik havasını da hissedebilirsiniz. Nargile kafelerin yoğun olduğu Urfa Kalesi'nde otantik bir ortamda yöresel kahvelerden birini yudumlarken, şehir manzarasını izleyebilirsiniz.
Gümrükhanı
Kanuni Sultan Süleyman döneminde kervansaray olarak yaptırılan Gümrükhanı; yerli ve yabancı turistler tarafından oldukça sevilmektedir. Otantik havası ile şehrin atmosferini yansıtan Gümrükhanı'nda hediyelik eşyalar satılmaktadır. Ayrıca Güneydoğu Anadolu ile özdeşleşen menengiç ve dibek kahvelerinin de en lezzetli versiyonlarını tüketebileceğiniz tarihi bir mekandır.
Reji Kilisesi (Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi)
Günümüzde Reji Kilisesi olarak bilinen kilise; Hz. İsa'nın iki havarisi olan Aziz Petrus ve Aziz Paulus adına inşa edilmiştir. Tarih ve din turizmini sevenler için Şanlıurfa'da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. 6. yüzyıldan kalma kalıntılar üzerine inşa edilen kilise; 1924 yılına kadar Süryaniler tarafından kullanılmakta idi. 1924 yılında Süryanilerin Halep'e göç etmesinin ardından kilise; Tekel idaresi tarafından tütün ve üzüm deposu olarak kullanılmıştır. Fransızca tekel anlamında gelen Reji sözcüğü dolayısı ile Reji Kilisesi olarak anılmaktadır. Kilise 1998 yılında restore edilmiş; 2002 yılında ise Şanlıurfa Valiliği tarafından "Vali Kemalettin Gazezoğlu Kültür Merkezi" adıyla sosyal etkinliklerin yapıldığı bir merkeze dönüştürülmüştür.
Yakup Manastırı
Diğer bir ismi Deyr Yakup da olan Yakup Manastırı kalıntıları çok eskilere dayanan bir yerdir. Kral Nemrut'un askeri birliklerinin konakladığı yer olduğuna inanılan Yakup Manastırı'na yörede; Nemrut'un Tahtı ve Cin Değirmeni isimleri de verilmektedir. Şehir merkezine yaklaşık 10 km uzaklıkta bulunan manastırın kuzeybatısında bir de anıt mezar yer almaktadır. Anıt mezarda bulunan kitabede Yunanca ve Süryanice "Şardu Bar Ma'nu'nun karısı Amaşşemeş" yazmaktadır. Amaşşemeş için yaptırıldığı düşünülen bu anıt mezarın; yaklaşık olarak 3. yüzyıl başlarında inşa edildiği tahmin edilmektedir. Bu tarihten yola çıkılarak Yakup Manastırı'nın da o tarihlerde yapıldığı düşünülmektedir.
Germuş Kilisesi
Germuş Dağı eteklerinde yer alan Germuş Köyü'ne 19. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Germuş Kilisesi tarih severlerin ilgisini çeken bir yapıdır. Bugün ki ismi Dağeteği olan Germuş Köyü, şehir merkezine yaklaşık olarak 10 kilometre uzaklıkta bir mesafede yer almaktadır. Sıra dışı mimarisi ve mistik havası ile dikkat çeken Germuş Kilisesi'de Şanlurfa'nın tarihi zenginliklerinden biridir.
Şanlıurfa Arkeoloji ve Haleplibahçe Mozaik Müzesi
2015 yılında geniş bir alana sahip olan yeni binasına taşınan müze, 1965 yılından bu yana Şanlıurfa'nın tarihi zenginliklerini ve güzelliklerini ziyaretçilerine sunmaktadır. Hem uygarlık tarihi adına hem de sanat tarihi adına bir sürü bilgi edinebileceğiniz Şanlıurfa Arkeoloji ve Haleplibahçe Mozaik Müzesi'de görülmesi gereken yerlerden biridir. Uluslararası öneme sahip bu müzede; bilinen en eski, insani boyutlardaki gerçek bir heykel olan "Balıklıgöl Adamı" heykeli sergilenmektedir.
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ile aynı bahçede yer alan Haleplibahçe Mozaik Müzesi'nde ise; dünyanın en kıymetli kabul edilen mozaik örnekleri görülmektedir. Bilhassa Amazon kadınlarının tasvir edildiği mozaik desenler; görenleri büyülemektedir. Pazartesi günleri kapalı olan müzeler; diğer hafta içi ve hafta sonu günleri sabah 8.00 ile akşam 19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilmektedir.
Göbeklitepe
Mısır piramitlerinden önce inşa edilen, insanlığın ilk tapınak yeri olarak kabul edilen Göbeklitepe; hem Türkiye hem de dünya tarihi adına çok önemli bir yere sahiptir. Şanlıurfa şehir merkezine 12 kilometre uzaklıkta bulunan Göbeklitepe'nin varlığı, 1963 yılında keşfedilmiştir. Chicago Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi tarafından yapılan arkeolojik kazılar ile gün yüzüne çıkarılmaya başlansa da; Göbeklitepe'nin insanlık için değeri 1995 yılından sonra anlaşılmıştır.
Kireçtaşı'ndan mükemmel bir işçilik ile yapılan heykelleri, mabedleri ve oymaları ile Göbeklitepe yeryüzünde inşa edilen ilk tapınak özelliği göstermektedir. Tapınakta 12 adet, T biçiminde sütun ile çevrili alan bulunmaktadır. Merkezinde ise; 2 adet boyu 6 metreyi bulan T biçiminde insan figüründe sütunlar yer almaktadır. Sütunlarda; boğa, akrep, yaban domuzu, aslan, örümcek, turna, tilki figürleri bulunmaktadır. Tören alanı ve seyirciler için oturma alanı da bulunan tapınağın ilginç özelliklerinden birisi su geçirmez bir tören alanı barındırmasıdır.
Henüz küçük bir alanı ortaya çıkarılan Göbeklitepe'deki tapınak; insanlık tarihi adına bir sürü bilinmezi de ortaya çıkarmasına rağmen, cevabı merak edilen bir sürü soruyu da barındırmaktadır. Teknolojinin, alet ve ekipmanların gelişmediği hatta yerleşik hayata geçişin başlamadığı bu dönemde; tonlarca ağırlıktaki taşlar ile tapınağın nasıl inşa edildiği merak konusudur. Merkezdeki insan figüründeki 2 sütun ile çevresindeki 12 sütunun ne anlama geldiği de henüz cevap bulamamıştır. Ayrıca tapınağın bilinçli bir şekilde gömülerek terk edilmesi de merak edilenler arasındadır.
Uluslararası düzeyde büyük bir öneme sahip olan Göbeklitepe; aynı zamanda 2018 yılından bu yana UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer almaktadır.
Harran
Dünya tarihinde ilkleri bünyesinde barındıran Şanlıurfa; dünyanın ilk eğitim merkezlerinden biri olan Harran İlçesi'ne sahiptir. İbni Teymiye, Battani gibi bilim adamlarını yetiştiren dünyanın ilk üniversitesi Harran Üniversitesi buradadır ve adını Harran ilçesinden almıştır. Şanlıurfa'nın 44 kilometre uzağında bulunan Harran; Suriye sınırına yakındır. Tarihi milat öncesine dayanan şehir; inşa edildiğinden bu ayana önemli ticaret merkezlerinden biridir de aynı zamanda.
Hz. İbrahim'in yaşadığı ve evinin bulunduğu bir şehir olarak da inanılan Harran inanç turizmi adına da önemli bir yerdir. Yaklaşık üç bin yıl önce inşa edilen tarihi Mezopotamya Evleri mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir. Koni şeklinde inşa edilen evler oldukça ilginç bir mimariye sahiptir. Ayrıca çok sıcak bir bölge olan Harran'daki bu evler; yazları serin kışları ise sıcak tutma özelliği taşımaktadır. 1979 yılından bu yana arkeolojik olarak korunmaya alınan ve SİT alanı ilan edilen Harran evlerinde; herhangi bir şekilde inşaat yapılmasına izin verilmemektedir.
Harran'da görülmesi gereken yerlerden biri de günümüze çok az kalıntısı taşınan; dünyaca ünlü Harran Üniversitesi'dir. Harun Reşit tarafından yaptırılan Üniversite; 11. yüzyıla kadar önemli bir eğitim ve bilim merkezi özelliği taşımaktaydı. Felsefe alanında dünyaca ünlü isimlerin bu Üniversite'de eğitim aldığı bilinmektedir.
Harran'da tarihi yapılardan ve görülmesi gereken yerlerden biri de Harran Kalesi'dir. Emevilerden günümüze kadar ulaşan Kale; surları ve iç kalesi ile görülmeye değer kalıntılar taşımaktadır.
Halfeti
Asurlular tarafından inşa edilen Halfeti şehri sıra dışı bir güzelliğe sahiptir. Yaklaşık 3000 yıl önce kurulan şehir; Şanlıurfa'dan ziyade Gaziantep'e daha yakındır. Fırat Nehri üzerine Birecik Barajı'nın inşa edilmesinden sonra bir kısmı sular altında kalan şehir büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. Abbasiler'e, Emeviler'e, Romalılar'a, Araplar'a ve Sasaniler'e ev sahipliği yapan Halfeti 11. yüzyıldan sonra Selçuklular'a, 16. yüzyıldan sonra ise Osmanlılar'a geçmiştir.
Halfeti'nin görülmesi gereken yerleri Eski Halfeti diye adlandırılan ve sular altında kalan bölge olsa da; sular altındaki görüntüleri de oldukça güzeldir. Halfeti'nin meşhur karagülü de yerli ve yabancı turistler tarafından büyük ilgi görmektedir. Birecik Barajı'nın kenarında kalan Halfeti'yi; baraj gölü üzerine inşa edilen asma köprüden de izlemek farklı bir deneyimdir. Bu şirin yerde yöresel lezzetlerin tadına bakmak isterseniz ise; Halfeti Kebabını ve Şabut balığını yiyebilirsiniz.
Şanlıurfa'nın Yöresel Lezzetleri
Gastronomi turizmi adına mutlaka ziyaret edilmesi gereken şehirlerden birisi olan Şanlıurfa kırmızı et sevenler için harika lezzetler sunmaktadır. Kebabın en güzel hallerini yiyebileceğiniz çokça restaurant bulunmaktadır. Zengin bir menü ve ikram edilen çok çeşitli mezeleri ile yemek yemeyi sevenlerin memnun kalacağı bir şehirdir.
Şanlıurfa'da diğer şehirlerde ve batıda da bilinen Urfa Kebabının en güzel versiyonunu yiyebilirsiniz. Ayrıca lavaş ekmek üzerine konularak getirilen ve kuşbaşı olarak adlandırılan kavurma benzeri et yemeği de lezzetli bir seçenektir. Patlıcan kebabı; domates kebabı ise et sevmeyenler için harika alternatiflerdir. Tatlıları ile de gönülleri fetheden Urfa'da katmer, şıllık tatlısı ve baklava çok lezzetlidir.
Güneydoğu'da kahve kültürü oldukça gelişmiştir. Bu anlamda Şanlıurfa'da dibek kahvesi, menengiç kahvesi ile Urfa'ya özgü olan ve mırra diye adlandırılan kahveleri deneyebilirsiniz. Özel yapım aşamalarından geçirilerek elde edilen ve tek yudumda içilen Mırra'nın fincanını yere koymak ise adetlere göre kahveyi ikram eden kişiye hakaret kabul ediliyor. Kahve içildikten sonra mırra fincanı yere konmuş ise, ikram eden kişi karşısındaki kişiyi cezalandırmak için istediğini talep edebiliyor.
Kahvaltı kültürünün de oldukça gelişmiş olduğu Şanlıurfa şehir merkezinde; çok çeşitli ve zengin bir içeriğe sahip kahvaltı yapabilirsiniz. Taze kahvaltılıkların yanı sıra sebze kızartması ile acılı soslar ve biberlerle birlikte servis edilen kahvaltı da oldukça lezzetlidir. Ayrıca çiğköftenin memleketi olarak da bilinen Şanlıurfa'da mutlaka denenmesi gereken tatlardan biri ise çiğköftedir.
Şanlıurfa'da Sıra Geceleri
Şanlıurfa denilince ilk akla gelenlerden birisi de sıra gecesi olmaktadır. Eskiden sadece erkeklerin katılabildiği sıra geceleri günümüzde; kadınların ve erkeklerin katılabildiği bir eğlence ortamıdır. Ahilik teşkilatının geleneğinin günümüze taşındığı sıra gecelerinde eskiden; hem eğitim verilir hem de eğlence düzenlenirmiş. Farklı otellerde ve konuk evlerinde düzenlenen sıra gecesinde; yöresel türküler eşliğinde ikramlar verilmektedir.
Yer sofrası olarak organize edilen sıra gecelerinde son derece keyifli bir ortam oluşmaktadır. Ayakkabılar çıkarılarak yere oturulmaktadır. Yöresel şarkıcılar türkülerini söylerken; diğer taraftan da ikram olarak sunulacak olan çiğköfte yoğurulmaktadır. Gecede çiğköfte, şıllık tatlısı ve mırra ikram edilmektedir. Alkol tüketiminin olmadığı sıra gecelerinde; sazlı sözlü hoş bir vakit geçirmek isteyenlerin tercih edeceği bir eğlencedir.
Şanlıurfa'ya Nasıl Gidilir?
Şanlıurfa hem kara ylundan hem de hava yolundan ulaşımı son derece kolay olan bir şehirdir. Otomobille veya otobüs ile yolculuk için; güvenli ve konforlu bir yolculuk yapabilirsiniz. Şanlıurfa GAP Havalimanı aktif bir hava alanıdır. Bilhassa büyük şehirlerden her gün bir ya da daha fazla uçuş seçeneği bulunmaktadır. Hava alanı şehir merkezine uzak bir mesafede olmasına rağmen, otogar şehir merkezine yakındır.
Şanlıurfa'da Nerede Kalınır?
Şanlıurfa'da konaklama seçenekleri oldukça fazladır. Hem beş yıldızlı zincir otellerden birini tercih edebilir, hem de yöreye ait temiz ve konforlu otellerden birini seçebilirsiniz. Şehir merkezine yakın lokasyondaki otellerden birini tercih etmeniz ise; herhangi bir vasıta kullanmadan yürüyerek gezip görebileceğiniz yerlere kolay ulaşmanız adına iyi bir tercih olacaktır. Bilhassa Balıklıgöl, Makam-ı İbrahim, Urfa Kalesi merkeze oldukça yakındır. Şehir merkezinde yer alan veya şehrin yakınlarındaki yerleri ziyaret etmek için; gün boyunca kullanabileceğiniz bir taksi tutmak da ulaşım kolaylığı sağlayacaktır.
Yorum Yap